| Açıklaması zor. Ama davamızı yardım ediyor... aslında hayatımızı kurtardı. | Open Subtitles | يصعب شرح ذلك، لكن سلسلة من الأحداث الغريبة جعلته حليفنا |
| Bu yöntem aşağı yukarı 20 yıldır kullanılıyor. Açıklaması çok kolay bir yöntem. | TED | هذه الطريقة كانت موجودة لمدة 20 عامًا تقريبًا، من السهل شرح ذلك. |
| Her şeyi açıklayabilirim. Onları senin eve götürüp kabini gösterebiliriz. | Open Subtitles | استطيع شرح كل شيء نستطيع اخذهم الى بيتك, واريهم الصندوق |
| Şu an her şeyi açıklayamam fakat Almec, suç aileleri tarafından destekleniyor. | Open Subtitles | لا استطيع شرح كل شئ الان لكن المك لديه الدعم لعائلات الجريمة |
| Craig Venter: Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayabilir miyiz? | TED | كريج فينتشر: هل نستطيع شرح قدر أهمية هذا العمل؟ |
| Bunlardan birinin nasıl olup da kendini Julio Pena'nın atölyesinde bulduğunu açıklar mısınız? | Open Subtitles | ثم شرح لي كيف انتهت واحدة منها حتى في ورشة عمل خوليو بينا. |
| Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. | TED | ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم. |
| Cevabı bilmek istiyorlar ve bu kategori doktorlara başka türlü tedavi edilmeyecek şeyi tedavi etme, Açıklaması olmayan hastalıkları açıklama olanağı sağlıyor. | TED | يريدون معرفة الإجابة، يتيح هذا التوجه للأطباء معالجة الأمراض المستعصية، وتقديم شرح عن الأمراض المبهمة. |
| Açıklaması zor,Tommy. Jake sana saygı duyuyor. | Open Subtitles | من الصعب شرح ذلك يا تومي ، جاك يقدرك كثيراً |
| Açıklaması kolay değil. O zaman seni nasıl kaçırdığını anlat. | Open Subtitles | ـ ليس من السهل شرح ما حدث ـ كيف جري الأمر إذن؟ |
| Klasik bilim kurguyla Afrofütürizmin farkını en iyi bir ahtapot analoji ile açıklayabilirim. | TED | أستطيع شرح الفرق بين الخيال العلمي الكلاسيكي والمستقبلية الأفريقية بدقة، إن استخدمت تشبيه الأخطبوط. |
| Merdivenleri ve mutfaktaki sarışını açıklayabilirim. | Open Subtitles | لأني أستطيع شرح كل شيء . السلم و خبز القرفة و الشقراء التي في المطبخ |
| Bak, davranışımı yaşadığımız stresli dönemle ve sabrımın sonuna gelmemle açıklayabilirim. | Open Subtitles | إسمع سأحاول شرح سلوكي بقول أننا نعيش في وقت شديد |
| Arkadaşlar inanın, bu yaptığımızın ne kadar inanılmaz olduğunu size açıklayamam bile. | TED | يا رفاق، لا أستطيع حتى أن أبدأ في شرح مدى روعة الأمر أن يمكننا فعل ذلك. |
| Sanki kimyevi bir bağ var. Bunu açıklayamam. | Open Subtitles | علاقة كيميائية تربطنا معا لا يمكنني شرح ذلك |
| Füzyonun esas elde edilme yöntemini açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك شرح العميلة التفاعلية للانشطار البارد |
| Füzyonun esas elde edilme yöntemini açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك شرح العميلة التفاعلية للانشطار البارد |
| O halde 75 davaya direkt olarak nasıl dahil olabildiğinizi açıklar mısınız? | Open Subtitles | أذن، هل يمكنكم شرح كيفية أرتباطكم المباشر بأزيد من 75 قضية مدنية؟ |
| Aslında tek yapmamız gereken şey amaca yönelik işlevleri ve de beyin davranışlarını açıklamak ve böylece izah edilmesi gereken her şeyi aydınlatmış olacağız. | TED | في الواقع، كل ما علينا القيام به هو شرح الوظائف الموضوعية، وسلوكيات المخ، ثم نكون قد شرحنا كل شيء يحتاج الى شرح. |
| Evet, hanımefendi, size sadece ne kadar önemli olduğunu açıkla... | Open Subtitles | نعم ,سيدتي هل بامكاني فقط شرح كم هو مهم ... |
| Bunu hizmetliye açıklaman gerekmiyor. | Open Subtitles | لا تحتاج إلى شرح ذلك إلى الخادمة إنه فندق. |
| Hepimiz açısından, bunu ona benim açıklamam daha hayırlı olacak. | Open Subtitles | لذا أظن أنه من الأفضل للجميع أن أحاول شرح الأمر له |
| Mesleğimizin en zor kısımlarından biri de insanlara yaptığımızı anlatmak. | TED | إنها إحدى التحديات في مهنتنا: محاولة شرح ما نقوم به. |
| Aslında bir şeyler anlatmaya çalıştığım kişi yeni doğan oğlumdu. | TED | كان في الحقيقة ابني الصغير من أحاول شرح الأمور له. |
| Evrim olmadan, bu oynayabilen parmakları nasıl açıklayabilirsin? | Open Subtitles | بدون نشأة الكائن الحي، كيف يمكنك شرح الابهامان المتواجهان؟ |
| İşte bunlar reklam panosunda bulduğum o izlerin sebebini açıklıyor. | Open Subtitles | هذه شرح لماذا وجدت في عمق علامات المسافة البادئة على لوحة. |
| Bunu arkadaşlarımıza sen mi açıklarsın ben mi? | Open Subtitles | تريدين شرح هذا لأصدقائنا ام انا افعل ذلك؟ |
| Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayacak kişiler biz miyiz bilmiyorum. | TED | لست متأكدا اذا كان علينا نحن شرح أهمية هذا العمل. |