ويكيبيديا

    "شرح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Açıklaması
        
    • açıklayabilirim
        
    • açıklayamam
        
    • açıklayabilir
        
    • açıklar
        
    • izah
        
    • açıkla
        
    • açıklaman
        
    • açıklamam
        
    • anlatmak
        
    • anlatmaya
        
    • açıklayabilirsin
        
    • açıklıyor
        
    • açıklarsın
        
    • açıklayacak
        
    Açıklaması zor. Ama davamızı yardım ediyor... aslında hayatımızı kurtardı. Open Subtitles يصعب شرح ذلك، لكن سلسلة من الأحداث الغريبة جعلته حليفنا
    Bu yöntem aşağı yukarı 20 yıldır kullanılıyor. Açıklaması çok kolay bir yöntem. TED هذه الطريقة كانت موجودة لمدة 20 عامًا تقريبًا، من السهل شرح ذلك.
    Her şeyi açıklayabilirim. Onları senin eve götürüp kabini gösterebiliriz. Open Subtitles استطيع شرح كل شيء نستطيع اخذهم الى بيتك, واريهم الصندوق
    Şu an her şeyi açıklayamam fakat Almec, suç aileleri tarafından destekleniyor. Open Subtitles لا استطيع شرح كل شئ الان لكن المك لديه الدعم لعائلات الجريمة
    Craig Venter: Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayabilir miyiz? TED كريج فينتشر: هل نستطيع شرح قدر أهمية هذا العمل؟
    Bunlardan birinin nasıl olup da kendini Julio Pena'nın atölyesinde bulduğunu açıklar mısınız? Open Subtitles ثم شرح لي كيف انتهت واحدة منها حتى في ورشة عمل خوليو بينا.
    Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. TED ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم.
    Cevabı bilmek istiyorlar ve bu kategori doktorlara başka türlü tedavi edilmeyecek şeyi tedavi etme, Açıklaması olmayan hastalıkları açıklama olanağı sağlıyor. TED يريدون معرفة الإجابة، يتيح هذا التوجه للأطباء معالجة الأمراض المستعصية، وتقديم شرح عن الأمراض المبهمة.
    Açıklaması zor,Tommy. Jake sana saygı duyuyor. Open Subtitles من الصعب شرح ذلك يا تومي ، جاك يقدرك كثيراً
    Açıklaması kolay değil. O zaman seni nasıl kaçırdığını anlat. Open Subtitles ـ ليس من السهل شرح ما حدث ـ كيف جري الأمر إذن؟
    Klasik bilim kurguyla Afrofütürizmin farkını en iyi bir ahtapot analoji ile açıklayabilirim. TED أستطيع شرح الفرق بين الخيال العلمي الكلاسيكي والمستقبلية الأفريقية بدقة، إن استخدمت تشبيه الأخطبوط.
    Merdivenleri ve mutfaktaki sarışını açıklayabilirim. Open Subtitles لأني أستطيع شرح كل شيء . السلم و خبز القرفة و الشقراء التي في المطبخ
    Bak, davranışımı yaşadığımız stresli dönemle ve sabrımın sonuna gelmemle açıklayabilirim. Open Subtitles إسمع سأحاول شرح سلوكي بقول أننا نعيش في وقت شديد
    Arkadaşlar inanın, bu yaptığımızın ne kadar inanılmaz olduğunu size açıklayamam bile. TED يا رفاق، لا أستطيع حتى أن أبدأ في شرح مدى روعة الأمر أن يمكننا فعل ذلك.
    Sanki kimyevi bir bağ var. Bunu açıklayamam. Open Subtitles علاقة كيميائية تربطنا معا لا يمكنني شرح ذلك
    Füzyonun esas elde edilme yöntemini açıklayabilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنك شرح العميلة التفاعلية للانشطار البارد
    Füzyonun esas elde edilme yöntemini açıklayabilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنك شرح العميلة التفاعلية للانشطار البارد
    O halde 75 davaya direkt olarak nasıl dahil olabildiğinizi açıklar mısınız? Open Subtitles أذن، هل يمكنكم شرح كيفية أرتباطكم المباشر بأزيد من 75 قضية مدنية؟
    Aslında tek yapmamız gereken şey amaca yönelik işlevleri ve de beyin davranışlarını açıklamak ve böylece izah edilmesi gereken her şeyi aydınlatmış olacağız. TED في الواقع، كل ما علينا القيام به هو شرح الوظائف الموضوعية، وسلوكيات المخ، ثم نكون قد شرحنا كل شيء يحتاج الى شرح.
    Evet, hanımefendi, size sadece ne kadar önemli olduğunu açıkla... Open Subtitles نعم ,سيدتي هل بامكاني فقط شرح كم هو مهم ...
    Bunu hizmetliye açıklaman gerekmiyor. Open Subtitles لا تحتاج إلى شرح ذلك إلى الخادمة إنه فندق.
    Hepimiz açısından, bunu ona benim açıklamam daha hayırlı olacak. Open Subtitles لذا أظن أنه من الأفضل للجميع أن أحاول شرح الأمر له
    Mesleğimizin en zor kısımlarından biri de insanlara yaptığımızı anlatmak. TED إنها إحدى التحديات في مهنتنا: محاولة شرح ما نقوم به.
    Aslında bir şeyler anlatmaya çalıştığım kişi yeni doğan oğlumdu. TED كان في الحقيقة ابني الصغير من أحاول شرح الأمور له.
    Evrim olmadan, bu oynayabilen parmakları nasıl açıklayabilirsin? Open Subtitles بدون نشأة الكائن الحي، كيف يمكنك شرح الابهامان المتواجهان؟
    İşte bunlar reklam panosunda bulduğum o izlerin sebebini açıklıyor. Open Subtitles هذه شرح لماذا وجدت في عمق علامات المسافة البادئة على لوحة.
    Bunu arkadaşlarımıza sen mi açıklarsın ben mi? Open Subtitles تريدين شرح هذا لأصدقائنا ام انا افعل ذلك؟
    Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayacak kişiler biz miyiz bilmiyorum. TED لست متأكدا اذا كان علينا نحن شرح أهمية هذا العمل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد