İkiniz de kesin. Çok üzülmeyin. Bu babanız icin zaten zor. | Open Subtitles | توقفا ولا تبالغا في الحزن، فالأمر صعب بما يكفي على أبيكم |
Bu gerçekten ailemi bir arada tutmak için çok zor. | Open Subtitles | إنه صعب بما فيه الكفاية علي للتمسك بالعائلة التي لدي |
Hastalarımızla ilk tanışmamız yeterince zor zaten bir de senin baskınla baş edemem. | Open Subtitles | القاء الأول مع الزبون صعب بما فيه الكفاية فلا أريدك أن تضعطي علي |
İnsanların önünde konuşamam. Sizin önünüzde konuşmak bile zor. | Open Subtitles | لا يمكننى التحدث أمام الناس حتى التحدث اليك صعب بما يكفى |
Şimdi cici bir kız ol. Bu zaten yerince zor. | Open Subtitles | كوني فتاة جيدة الآن هذا صعب بما فيه الكفاية |
Kafalarına bomba boca etmeden bir tekini bile öldürmek yeterince zor. | Open Subtitles | انة صعب بما فيه الكفاية لقتل واحد بدون قصف إشباع. |
Bir aptalın seni incik yapacağından endişe etmeden, insanların saçını kesmek zaten yeterince zor. | Open Subtitles | لكن هذا صعب بما فية الكفاية ان تجلس هناك منتظرا ان تحلق شعر احدهم وانت تكون قلقا من ان هذا الاحمق قد يضربك ربما |
Dinle, taşınmam yeteri kadar zor. Ve Chloe ile babası harika insanlar. | Open Subtitles | إنتقالي صعب بما يكفي وكلوي ووالدها رائعان معي |
Ahali buraya gelmeden de işim yeterince zor zaten. | Open Subtitles | عملى صعب بما فيه الكفاية من دون دعوة السيرك هنا |
Bu hayat, bu iş yeterince zor birçok insan başaramıyor. | Open Subtitles | في هذه الحياة هذا العمل صعب بما فيه الكفاية كثير من الناس لا يتحملون هذا |
İnsan yiyen bir hayvan olmadan da buradaki dengeyi sağlamak için yeterince zamanı bile zar zor buluyoruz. | Open Subtitles | أعني، نعاني من وقت صعب بما يكفي للمحافظة على التوازن هنا بدون وجود حيوان تجارب يأكل الآخرين. |
Bir çocuk için, dünyadaki yerini bulması epeyce zor. | Open Subtitles | إنه صعب بما فيه الكفاية على طفلة أن تجد مكانها في العالم. |
Bu yeterince zor zaten. Daha da zorlaştırma. Yüzüme bakar mısın? | Open Subtitles | الأمر صعب بما يكفي يا رجل ، لا تزده صعوبة هل يمكنك أن تنظر لي فحسب ، أرجوك؟ |
Kendi bebeğini taşımak yeterince zor. | Open Subtitles | هو صعب بما فية الكفاية أن تحمل طفلك الخاص |
Bana kızma. Sana dokunmadan sesini duymak oldukça zor. | Open Subtitles | لا تغضبي.سماع صوتك دون التمكن من لمسك صعب بما فيه الكفاية |
Denize terk edip karaya çıkmak, kaplumbağalar için zaten zordur. | Open Subtitles | ترك البحر والصعود لليابسة أمر صعب بما فيه الكفاية بالنسبة للسلاحف |