| Rambaldi'nin müzik kutusunu çalıştıran şifrenin Rus yazarların listesi olduğundan şüpheliyim. | Open Subtitles | أشكّ في الرمز الذي أنشّط صندوق موسيقى رامبالدي قائمة المؤلفين الروس. |
| Bir kutuda yaşıyor, dans etmek istiyor ama ayağını kırıyor. | Open Subtitles | كانت تعيش في صندوق, وتريد أن ترقص, لكنها كسرت ساقها |
| O günden sonra babam, eşyalarını balık aletleri kutusunda saklamaya başladı. | Open Subtitles | بعد تلك الحادثة، أصبح أبي يخبأ أغراضه في صندوق حفظ الأسماك |
| Ken kiralıkbir kasa anahtarı olduğunu söyledi, fakat yerini sadece George biliyor. | Open Subtitles | يقول كين انه يوجد مفتاح صندوق ودائع ولكن جورج فقط يعرف مكانه |
| Güvenlik kutusunun içerisinde değerli bir şey var mı diye bakmalısın. | Open Subtitles | ينبغي ان تلقى نظرة عليها وتضعي الثمين منها في صندوق امانات |
| Hangisi olursa olsun, çok geçmeden bir otobanda... bir arabanın bagajında bulacaksın kendini. | Open Subtitles | و على كل حال، أنت ستنتهي في صندوق سيارة في جراج ما قريبا |
| Bu kutuyu onu havluya sarıp koymak için yaptım ama bir türlü yapamadım. | Open Subtitles | حصلت على صندوق ومنشفة لكي اغلفه فيها لكن حينها لم استطع ان افعلها |
| Onu ilk farkettiğinde, posta kutusundan mektuplarını almak için dışarıya çıkmıştı. | Open Subtitles | لقد خرج ليحضرها من صندوق بريده عندما رأى الطفل للمرة الأولى |
| Sark, Rambaldi'nin müzik kutusunu aldıktan sonra Falkland Adaları'ndaki bir eve gittiğini öğrendik. | Open Subtitles | بعد سارك تعافى صندوق موسيقى رامبالدي، تعقّبناه إلى البيت الآمن في جزر الفوكلند. |
| Pepper, alarm kutusunu gaz sızıntısı olarak görmesi için ayarladı. | Open Subtitles | لقد اصلح بيبر صندوق الانذار لذا سوف يقرأ تسرب للغاز |
| Görünüşe bakılırsa biri ayakkabı kutusunu çalmış ve Ray benim çaldığımı sanmış. | Open Subtitles | من الواضح أحد ما سرق صندوق حذائه وظن بأنني من فعلت ذلك |
| Dolaptaki kutuda duran tüm o kirli küçük şeyler hakkında. | Open Subtitles | بكل تفاصيلها، حتى صندوق الانحراف الذي تبقيه في خزانة الملابس |
| Mücevherler kalenin 15nci katındaki kiralık depoda kilitli bir kutuda. | Open Subtitles | الكنز لدي في صندوق في احدى الخزانات في الشارع 15 |
| Bazı cevaplara ulaşmanın ilk adımı da tam orada, o posta kutusunda olabilir. | Open Subtitles | و الخطوة الأولى للعثور على أحد الإجابات. ربما يكون هناك في صندوق البريد. |
| Bankaya gidip emanet kutusunda ne varsa ona vermemi istiyor. Bunu görüyor musun? | Open Subtitles | يريد مني الذهاب الى البنك وأن أحضر لهم ما يوجد في صندوق المدخرات |
| 392 numaralı kasa. Bu kayıtlara göre öyle bir kasa yok. | Open Subtitles | إن صندوق الودائع رقم 392 و وفقاً لهذه السجلات غير موجود |
| Yürüyüşe falan çıkarsam diye bir de posta kutusunun altına koymuştum. | Open Subtitles | وأيضاً اضع علبة تحت صندوق البريد لأخذ منها حينما أذهب للجري. |
| Penceresinde bulduğumuz ipliğin aynının senin bagajında ne işi var? | Open Subtitles | فكيف إنتهت خيوط من غرفة نومها في صندوق سيارتك ؟ |
| Onu bizi korumak için aldım kutuyu açan adama karşı. | Open Subtitles | لقد أخذتها لحمايتنا من الرجل الذى قابلناه فى صندوق البريد |
| Telefon numarası var ve adresi posta kutusundan 10 mil uzaklıkta. | Open Subtitles | هُناك رقم هاتف على بعد 10 أميال من صندوق البريد ذلك. |
| Yolun sonunda en büyük sihiri barındıran gümüş bir sandık var. | Open Subtitles | فى نهاية هذا الطريق صندوق من الفضة يحتوى على أعظم سحر |
| K.B., her bir sandığı, her bir kokuşmuş şişeyi kontrol ettik. | Open Subtitles | بى دى لقد فتشنا كل صندوق لقد فتشنا كل زجاجة جعة |
| Sonrada Onu arabanın bagajına attı ve biz sinemaya gittik. | Open Subtitles | و وضعه في صندوق السيارة و قاده الى السينما بالصندوق |
| Kate, torpidoda ilk yardım çantası var. Gazlı bezleri ve bandajları çıkar. | Open Subtitles | كايت هناك حقيبة إسعاف في صندوق القفازات احضري كل الشاش ، اللفافات |
| Her ayın birinde ona bir kutu yaban mersini yollarım. | Open Subtitles | حسنا ، سأرسل له صندوق فراولة في بداية كل شهر |
| Arabadan alet kutumu getir. Son derece geniş bagajın içinde. | Open Subtitles | اجلبي صندوق العدة الخاص بي من السيارة، إنه بصندوق السيارة |
| Paranın geri kalanı, New York'taki kendi posta kutuma giden taahhütlü kargoda. | Open Subtitles | بقية المال بداخل طرد مسجل معنون لي علي صندوق بريد في نيويورك |