| Çağrı, çağrı, çağrı, çağrı! Emrine amade bir köle gibiyim. | Open Subtitles | إنذار ثم إنذار ثم إنذار، أنا مثل عبد لتلبية طلباتك. |
| köle olarak ''khnhom'' değil, bilinçli hizmet ederek. | TED | خونوم ليس بمعنى عبد ولكن بمعنى تقديم الخدمة بإختيار |
| Ve Huck salda adı Jim olan bir malla beraberdi, bir köle, görüyor musunuz? | TED | ركب هاك داخل العوامة بصحبة متاع او عبد, يدعى جيم, اترون |
| Evet, ben Kamajii, banyoları ısıtan kazanın kölesi. | Open Subtitles | أنا كاماجي عبد للسخان الذي يكره الاستحمام |
| Bu eyalette 60 günden fazla kalırsan yine basit bir zenci olursun. | Open Subtitles | لو مكثت في الولاية أكثر من 60 يوم تعود لتصبح عبد زنجي من جديد |
| Adım Abdul Rafai. Yeni Dünya Devrimi'nin komutanlarındanım. | Open Subtitles | أنا عبد الرفاعي، أنا قائد منظمة ثورة العالم الجديد |
| Bir İbrani kölenin ayakları Mısır'ın gelecek kraliçesi için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | أقدام عبد عبرى ليست هى المكان المناسب لملكة مصر القادمه |
| Yokebel ve beni taşlar arasında ölmekten kurtaran bir köle için. | Open Subtitles | من أجل عبد قام بإنقاذ يوشيبل و إنقاذي من الموت بين كتل الأحجار |
| Yokebel ve beni taşlar arasında ölmekten kurtaran bir köle için. | Open Subtitles | من أجل عبد قام بإنقاذ يوشيبل و إنقاذي من الموت بين كتل الأحجار |
| Kızlara bakmaktan başka bir şey yapamadığına göre... tamam, köle, hadi bak bakalım. | Open Subtitles | بما أن كل الذي يستطيع أن يفعله هو النظر للفتيات حسنا , يا عبد توجه بنظرك إليها |
| "o söyleyecek, "sizde bir kraliçe var" "bizde de bir köle" | Open Subtitles | ستقول ، عندك ملكة فى بيتك ، وأنا عندى عبد |
| Siyah bir köle ile yalnız başına kampıma gelen biri, kim büyü yapar? | Open Subtitles | من يفعل السحر الذى يحضره هنا الى فى المخيم مع عبد أسود |
| Buraya tek başına silahsız ipini tuttuğun siyah bir köle ile gelmen ya çok cesursun yada çok aptal? | Open Subtitles | أهذا لأنك شجاع جدا أم لأنك غبى جدا ؟ لأنك جئت الى هنا وحدك بدون تسليح و معك فقط عبد اسود ليحمل لك رداؤك |
| - Cezalandırırken köle satmak törelere aykırıdır! | Open Subtitles | أنه ضد عاداتنا أن نبيع عبد أثناء معاقبته |
| Bir ev kadını, iş kadını, seks kölesi gibi. Ama şimdi hepsini yapman gerekiyor ve bu imkânsız bir şey! | Open Subtitles | مدبرة منزل, خادمة ,عبد للجنس,أما الآن فعلينا فعل كل شيء وهذا مستحيل |
| İsrail'in Kayıp Kabilesi hariç her zenci burada. | Open Subtitles | كل عبد بإستثناء القبيلة المفقودة في الكيان الصهيوني. |
| Bugünkü adamımız, Abdul Hakim. | Open Subtitles | حسنًا,حسنًا, أول ما لدينا اليوم هو هذا الشاب : عبد الحكيم. |
| Bir İbrani kölenin ayakları, Mısır'ın gelecek kraliçesi için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | أقدام عبد يهودى ليست هى المكان المناسب لملكة مصر القادمه |
| Harekete geçince... tüm kasaba ve köylerdeki her köleyi azat edeceğiz. | Open Subtitles | عندما نسير سنحرر كل عبد في كل بلدة و كل قرية |
| Bu gece bu hücrede ölebilirim, ya da yarın arenada. Ben bir köleyim! | Open Subtitles | من المُمكن أن أموت بهذه الزنزانه الليلة أو غداً في الحلبه، أنا عبد |
| Onun da beni sevmesini istiyorum, yoksa sadece onun kölesiyim | Open Subtitles | و أريد أن تحبني كذلك و إلا فأنا مجرد عبد لها |
| Onu öfke için harcarsan, hala kölesin demektir. | Open Subtitles | إصرفْه على الكراهيةِ، ثمّ أنت ما زِلتَ a عبد. |
| Taliban lideri Abdül Azim Abad'ın geliniymiş. | Open Subtitles | إنها زوجة إبن قائد الطالبان عبد العظيم آباد |
| Orada bir denetmen kaçak bir köleye iki sterlin attı, onu ıskaladı ve Minty'e çarptı. | TED | هناك، ألقى أحد المشرفين بأثقال وزنها 2 باوند على عبد هارب، ولكنه أصاب منتي بالخطأ. |
| Bir daha asla bir köleyle yaşayamam. | Open Subtitles | لا أنوى أن أعيش مع عبد مرة ثانية |
| Bu insanların kölesisin. | Open Subtitles | أنت عبد لهؤلاء لا أحد يحسد هذا الحال |
| Abdullah her haremin gözdesi olursun. | Open Subtitles | عبد الله ، أنت ستكون أفضل من أي امرأة أخري |
| Sıradan bir köleden fazlası olduğunuzu gösterin. | Open Subtitles | إثبتوا أنفسكم اكثر من أي عبد |