| NSA uyduları zorlu olmalı. | Open Subtitles | سيكون اختراق أقمار وكالة الأمن القومي أمراً عسيراً |
| Bu akşamın baya zorlu geçtiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أن هذا المساء كان عسيراً. |
| Sekizinci sınıf hepimiz için zorlu geçmiştir. | Open Subtitles | الصف الثامن كان عسيراً علينا جميعاً. |
| - Babanı kabullendin beni kabullenmen bu denli Zor mu olurdu? | Open Subtitles | أنت تقبلت حقيقة أبيك هل سيكون عسيراً جداً عليك تقبل حقيقتي؟ |
| Lana, bunu anlamak senin için Zor olabilir, ama Whitney'nin aslında Tina Greer olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لانا قد يكون هذا عسيراً على الفهم ولكن نعتقد أن ويتني هو تينا غرير |
| Bilmiyorum. O puanları elde edecek birini bulmak Zor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف, سيكون أمراً عسيراً لإيجاد شخص ما بتلك النتائج |
| Denise için çok zorlu olacaktı, ama daha merhametli bir doktor olabilmesi için bu yoldan geçmesi gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | ذلك سيكون عسيراً على (دينيس).. لكنّي أعلم أن هذه تجربةً عليها خوضها.. لكي تصبح طبيبة متعاطفة أكثر.. |
| Burada, Antarktika'da sadece su altına inebilmek bile Zor. | Open Subtitles | هنا في القطب الجنوبي، مجرّد النزول للماء سيكون عسيراً. |
| Sanırım bu yüzden senden ayrılmak Zor geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أواجه وقتاً عسيراً و أنا أتركك تذهب. |
| Üç çocuğa bakan bekâr bir baba olacaksın. Zor olacak. | Open Subtitles | ستكون أباً عازباً يربّي 3 أولاد، سيكون ذلك عسيراً |
| Bziler şanslıyız ki, düşenebiliyor ve olanları anlayabiliyoruz... ama son zamanlarda kilise için bazı şeyleri anlamak Zor. | Open Subtitles | نحن المحظوظون باعتقادنا أننا نفهم الأمور. لكن مؤخراً، أمسى عسيراً على الكنيسة أن تفهم الأمور. |
| Gelişimin senin için ne kadar Zor olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن وصوليّ كان عسيراً عليّك، مسرورٌ لأنّه يسعنا معرفة بعضنا البعض |
| Sevdiğin birine sadece dokunmanın o kadar Zor olduğunu düşünmezdin. | Open Subtitles | لن تظن أنه سيكون أمراً عسيراً كي تلمس فحسب الشخص الذي تحبه |