| Tom Bosley'nin İsviçre'deki bir trende ne işi olur? | Open Subtitles | ممثل أمريكي كيف لــ توم بسلي أن يكون على متن قطار في سويسرا؟ | 
| Havaalanı treninde. Saat 3:15'te kalkan trende. | Open Subtitles | على متن قطار المطار هناك واحد يُغادر في الساعة 3: | 
| Yarın buradan kalkan bir trende olacaklar. | Open Subtitles | في هذا التوقيت غداً سوف يكونون على متن قطار يرحل بهم من هنا | 
| Herkes aşk trenine binsin. | Open Subtitles | دعنا نذهب. جميع الذين كانوا على متن قطار الحب. | 
| Başkente gitmek için trene biniyor. | TED | نعم , هي تركب على متن قطار متوجهة إلى العاصمة. | 
| Bir sosyal hizmet görevlisi sen ve kardeşini Jacksonville'den trenle getirmişti. | Open Subtitles | موظّفٌ اجتماعيّ أتى بكِ و بشقيقتكِ مِن ''جاكسونفيل'' على متن قطار. | 
| Şimdi el ele tutuşuyorsunuz, dışarı çıkıyorsunuz, hatta trende öpüştünüz bile. Anlattı mı sana? | Open Subtitles | الآن تمسك الأيادي، وتذهب بمواعيد غرامية، حتّى أنك قبّلتها على متن قطار. | 
| Onlar oldukça inişli çıkışlı H trende zor. | Open Subtitles | كانوا يتدحرجون بصعوبة على متن قطار الهروين. | 
| Ve sen de bir bilmem nereye giden bir trende olursun... - ...ve seni bir daha hiç görmem. | Open Subtitles | وأنتِ ستكونين على متن قطار ومُتجهة إلى مكان ما، ولن أراك مُجدّداً. | 
| "Gemide, trende değil. Keçiyle değil. Yağmurda değil." | Open Subtitles | "ليست في قارب, ليست على متن قطار" "ليست مع معزة, ليست تحت المطر" | 
| Veya bir trende, güneşli California'ya giden yolu yarılamış da olabilir. | Open Subtitles | أو قد تكون على متن قطار في منتصف الطريق إلى "كاليفورنيا" المشمسة. | 
| Trafiğin yoğun olduğu saatteki bir trende öldü. | Open Subtitles | توفي على متن قطار ساعة الذروة. | 
| 16 yaşındayken trende bir kız gördüm altın sarısı saçları olan güzel bir kızdı. | Open Subtitles | عندماكُنتفي الـ16منالعُمر، رأيت فتاه على متن قطار... ذات شعر رمادي أشقر، جميله | 
| 16 yaşındayken trende bir kız gördüm altın sarısı saçları olan güzel bir kızdı. | Open Subtitles | عندماكُنتفي الـ16منالعُمر، رأيت فتاه على متن قطار... ذات شعر رمادي أشقر، جميله | 
| Uçuyordum sonra bir trende uyandım. | Open Subtitles | كنت أحلق و... . ثم استيقظت على متن قطار. | 
| Kod adı: "Mutfak Bıçağı" olan bir bomba gasp edilmiş bir trende. | Open Subtitles | القنبلة تسمى "سكّين المطبخ" وهي على متن قطار مسروق | 
| Herkes acı trenine binsin. | Open Subtitles | ليصعد الركّاب على متن قطار الألم. | 
| Soymayacağım bir trene binmeye bir türlü alışamadım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعتاد بأن أكون على متن قطار والذي لا أكون جاهزاً لسرقته | 
| Ayrıca, kız arkadaşımı trenle buradan uzaklaştırabileceğim evrakları istiyorum. | Open Subtitles | أوراق مزيفه كى أخرج صديقتى على متن قطار من هنا |