"عندما سنحت" - Traduction Arabe en Turc

    • varken
        
    • bitirmeliydim
        
    • fırsat geçmişken
        
    Fırsatım varken teklif ettiği deli maceraya atılmamakla aptallık ettim. Open Subtitles كنت مغفلاً بعدم الاستثمار في مغامرته المجنونة عندما سنحت الفرصة
    Kötü hissetme. Şansın varken bana bir sigara vermeliydin, dostum. Open Subtitles يجب أن تعطيني سيجارة عندما سنحت لك الفرصة يا صديقي
    Şey, bilirsin, Ne ekersen onu biçersin. Şansın varken doğru olanı yapmalıydın. Open Subtitles هذا نتيجة أفعالك، كان عليك أن تفعل الصواب عندما سنحت لك الفرصة
    Şansı varken bu gringo beni neden öldürmedi? Open Subtitles لماذا الامريكي لم يقتلني عندما سنحت الفرصة له
    Şansın varken neden kaçıp gitmedin? Open Subtitles لماذا لم تهرب عندما سنحت لك الفرصة؟ لماذا؟
    Watson, neden şansın varken onu öldürmedin? Yüce İsa, açıl benim için saklanmama izin ver Yüce İsa... Open Subtitles لماذا لم تقتله عندما سنحت لك الفرصة ؟ هيا اسرع
    Şansım varken Pan'ı öldürmeliydim. Open Subtitles حسنا على ان اخدش نفسى بخطافى كيف لم اقتل بان عندما سنحت لى الفرصة
    Fırsatınız varken gitmeliydiniz. Bir şeyler dönüyor. Gidiyoruz. Open Subtitles كان يجب أن تقوموا عندما سنحت الفرصة أمامكم، على أقدامكم، سننطلق
    Max, fırsatın varken neden o karıyı ısırmadın? Open Subtitles ماكس لماذا لم تعض هذه الفتاه عندما سنحت لك الفرصة
    Şansın varken onu içeri getirmeliydin. Open Subtitles كان يَجِبُ أنْ تَجْلبَه عندما سنحت لك الفرصةُ.
    Efendim sizin hatanız değildi. Biz, yapmak zorundaydık fırsatımız varken. Open Subtitles لم يكن خطؤك يا سيدى كان لابد أن نستغل الفرصة عندما سنحت لنا
    Fırsatım varken senden kurtulmalıydım. Open Subtitles هذا ما كنت تردده طوال ساعة مضت كان يجدر بي التخلص منك عندما سنحت لي الفرصة بذلك
    Şansın varken beni öldürmeliydin! Open Subtitles كان لابد عليك أن تقتلني عندما سنحت لك الفرصة
    Çünkü hala şansım varken bir şeyler yapmalıydım. Gücüm varken. Open Subtitles كان عليّ فعل شيء عندما سنحت لي الفرصة، عندما كانت لديّ القدرة على ذلك
    Stephanie bunu çok dinledi ama sansım varken Santa Maria'da bir yer alsaydım şimdi zengin olurdum. Open Subtitles ستيفاني قرأتها آلاف المرات ولو أنني ذهبت إلى سانتا ماريا عندما سنحت لي الفرصة كنت سأجني ثروة ، عندما افتتحوا ذاك
    Şansım varken şu kilimlerden bir tane almalıydım. Open Subtitles كان يجب أن أشتري أثمالهم عندما سنحت لي الفرصه
    Fırsatım varken onun üstüne atlamalıydım. Open Subtitles كان عليَ أن أستحوذ عليه عندما سنحت لي الفرصة
    Fırsatınız varken beni öldürmeliydiniz. Open Subtitles كان يجب أن تقتلوني عندما سنحت لكم الفرصة
    Fırsatın varken... neden beni sırtımdan bıçaklamadın? Open Subtitles لماذا لم تطعنني من الخلف عندما سنحت لك الفرصه ؟
    Elime fırsat geçmişken işini bitirmeliydim. Open Subtitles ،كان علي الانتهاء منك عندما سنحت الفرصة
    Eline fırsat geçmişken işini bitirmeliydin. Open Subtitles كان يجب ان تتخلص منها عندما سنحت لك الفرصه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus