"عُثر" - Traduction Arabe en Turc

    • bulundu
        
    • bulunmuş
        
    • bulunan
        
    • bulunduğu
        
    • bulunmuştu
        
    • bulundular
        
    • Cesedi
        
    • bulmuşlar
        
    • bulunduğunda
        
    • ölü
        
    Elizabeth Stride'ın Cesedi gece 1 sularında Berner Caddesi'ndeki karanlık bir sokakta bulundu. Open Subtitles عُثر على جثة إليزابيث سترايد، بزاوية مضلمة في شارع بيرنر على 1 صباحا
    Spinosaurus'un birkaç iskeleti Mısır çöllerinde bulundu ve bir Alman fosilbilimci tarafından yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştı. TED عُثر على بعض العظام لهذا المخلوق في صحراء مصر كان قد وصفها عالم مستحاثات ألماني قبل 100 سنة تقريبا.
    Bir daha da canlı görülmemiş. Cesedi Battersea Köprüsü civarında bulundu. Open Subtitles لقد عُثر على جثته بالقرب من جسر باترسى, وكان مضروبا
    Ceset bu sabah erken saatte bulunmuş. Kafkasyalı erkek, 20'li yaşların başında. Open Subtitles ، عُثر على الجثة في الصباح الباكر ذكر قوقازي في بداية العشرينات
    Suç mahallinde, kanlı havlunun yakınında bulunan kâğıtların... bir günlükten yırtıldığını söylemiştim. Open Subtitles ذكرتُ صفحات عُثر عليها بالقرب من المنشفة الملطّخة بالدم عند قضبان القطار حيث موقع الجريمة من مذكرات.
    Evet. Hem yaşadığı zamana hem de bulunduğu coğrafyaya denk geliyorlar. Open Subtitles الزمن الذي عاش فيه و الوضعية التي عُثر عليه فيها
    Bu mektup müteveffanın cebinde bulundu. Open Subtitles هذه الرسالة عُثر عليها بجيب الرجل الميت الداخلي
    ST. JOHN ARİFESİNDE BATI RIHTIMINDA bulundu. Open Subtitles عُثر عليه، الرصيف الغربي، عشية القديس جون.
    - Ceset Salı sabahı bulundu. Open Subtitles سيىء السمعه حقا عُثر على الجثه صباح يوم الثلاثاء
    -Ceset Salı sabahı bulundu. Open Subtitles سيىء السمعه حقا عُثر على الجثه صباح يوم الثلاثاء
    Bu adam ölü bulundu, ölümüne neden olan bilinmiyor. Open Subtitles عُثر على هذا الرجل ميتاً بدون أي سبب واضح للموت
    Bunlar cesetten birkaç metre uzakta bulundu. Open Subtitles لقد عُثر على هذه على بعد عدة ياردات من الجثة
    Costelloların eşyaları arasında tıbbi hidromorfon numuneleri bulundu. Open Subtitles عينات صيدلية من الهايدرومورفون عُثر عليها في ممتلكات آل كاستيللو
    Ceset Salvadorların mahallesinde bulundu. Open Subtitles لقد عُثر على الجثة في حي يقطنه أناس من السيلفادور
    Sonra eve dönmüş ve orada silahla öldürülmüş şekilde bulunmuş. Open Subtitles لكنه عاد إلى المنزل وهناك عُثر عليه مقتولاً رمياً بالرصاص
    Pasifik'teki son çatışmadan sonra ölü bir askerin yanında bulunmuş. Open Subtitles عُثر على الخطاب قريباً من جثة جندي اميركي قتيل،
    Yani Rusların Pasifik'te buldukları geçit Mısır'da bulunan geçitti. Open Subtitles لذا فالبوابة التي اكتشفها الروس في المحيط الهادي كانت البوابة التي عُثر عليها في مصر
    Bünyesinde bulunan ilaçlar eğlence için kullanılmış uyuşturucudan kaynaklanmıyor. Open Subtitles المخدر الذي عُثر عليه في نظامها الحيوي لم يكن نتيجة لإعتداء مخدرات بهدف المتعة
    Üç nokta, kemik parçalarının bulunduğu yerleri gösteriyor. Open Subtitles هذه النقاط الثلاثة تظهر المكان حيث عُثر فيه على شظايا العظام
    5 yıl önce genç bir kız onun bölgesinde ölü bulunmuştu. Open Subtitles قبل 5 سنوات عُثر على فتاة مراهقة ميتة في أراضي مجمعه
    Kalıntılar Galler yakınında güney İngiltere'deki bir arkeolojik kazıda bulundular. Open Subtitles لقد عُثر على البقايا في موقع أثري جنوب إنكلترا قرب مدينة وولز
    Şehrin hemen dışında hız kontrolü yapan devriye arabasında ölü olarak bulmuşlar. Open Subtitles عُثر عليه ميتاً في سيارة الدورية وقد أعدّ كمين للسرعة خارج البلدة
    Fakat o bulunduğunda, geceliği belinin üstüne çekilmişti. Kesinlikle. Open Subtitles لكن عندما عُثر عليها، ثوب نومها .كان مرفوعاً إلى خصرها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus