| Popüler medyada dövme, çoğunlukla ya tehlike ve sapkınlık işareti ya da modaya uygun gençlik hevesi olarak gösterilir. | TED | غالباً ما يتم طرح فكرة الوشوم في الإعلام على أنها إما علامة المنحرفين الخطرين أو من بدع الشباب العصرية |
| Tek bir hafta geçmez ki medyada birkaç büyük haber başlığı olmasın bilgisayar oyunlarının yararlı ya da zararlı olması ile ilgili, değil mi? Bunların bombardımanına tutuluyorsunuz. | TED | نادرًا مايمضي الأسبوع إلا ونجد العناوين الرئيسية في الإعلام تتحدث عمّ إن كانت ألعاب الفيديو جيدة أو ضارة، أليس كذلك؟ |
| İşte bunlar da ileri gelen bazı kişiler tarafından medyada yapılan bazı duyarsız yorumlar genel anlamda kadınlara uygulanan cinsel şiddete tepki olarak. | TED | هذه بعض التعليقات الغير حساسة ظهرت في الإعلام بواسطة شخصيات هامة استجابة للعنف الجنسي ضد المرأة. |
| Ve burada medya, siyaset ya da eğitim gibi farklı alanlardaki değişik özellikleri görebilirsiniz. | TED | وترون مجموعة الخصائص بأسرها التي يمكنكم تتبعها، سواء كانت في الإعلام أو السياسة أو التعليم. |
| medya muhafızlarına olan bu güven sarsılması, büyük medya kuruluşlarıyla yarışan ve olayları çeşitli açılardan ele alan alternatif gazeteleri, radyo ve haber programlarını beraberinde getirdi. | TED | أدى انهيار الثقة هذا في المتحكمين في الإعلام إلى صدور صحفٍ وبرامج إذاعيةٍ وقنواتٍ إخباريةٍ بديلةٍ تتنافس مع القنوات الرئيسية وتغطي الأحداث من وجهات نظر متعددة. |
| Sonraki 15 yıl boyunca, medyada ender olarak yer verilen insanlara ışık tutmak için pek çok radyo belgeseli yaptım. | TED | خلال 15 سنة قمت بعمل وثائقيات إذاعية كثيرة لألقي الضوء على المهمشين في الإعلام. |
| Cinsel taciz, diğer tüm haksızlıklarla birlikte medyada her zaman yer alıyordu. | TED | الاعتداء الجنسي، جنباً إلى جنب مع الأنواع الأخرى من الظلم، تكتب التقارير عنها في الإعلام كل الوقت. |
| Adınız, medyada bir daha asla geçmeyecek. Size garanti veriyorum. | Open Subtitles | كلا, لن يذكر أسمك في الإعلام أضمن لك هذا. |
| medyada terör saldırısının neyi kapsadığı ile ilgili bir tartışma başlamadan biran önce açıklama yapmamızın politik olarak doğru olduğunu söylüyor ve ben de Ona.. | Open Subtitles | يقول أن الأمر أنسب من الناحية السياسية أن نفعل ذلك قبل بدء جدال طويل في الإعلام حول ما يعتبر عمل إرهابي |
| Çünkü kapıdan içeri öfkeli bir şekilde giriyorsun. Üzgünüm ama ben yeni medyada kendime güvenli bir liman kurabilmişken sen hâlâ yerel bir okulda öğretmenlik yapıyorsun. | Open Subtitles | تدخلين وأنتِ غاضبة وأنا آسف أنني كونت مستقبلاً في الإعلام الجديد بينما |
| Hem medyada hem de FBI'da. | Open Subtitles | سواء في الإعلام أو في المباحث الفيدرالية |
| medyada sen ön plandaydın her haberde ismin geçiyordu. | Open Subtitles | كنتَ أنت المشهور في الإعلام, اسمك مكتوبٌ في كلِّ قصة. |
| Otobüste 6 tane erkek daha var, genç erkekler. Bunlar Hindistan'da hergün karşılaşabileceğiniz kişiler. Devamında ise Hindistan ve global medyada defalarca yayınlanan şeyler yaşandı. | TED | كان في الحافلة ستة رجال ، شباب من الذين يمكن مصادفتهم كل يوم في الهند، و الصدمة سببها ما حدث بعد ذلك و الذي حدث مرارًا و تكرارًا في الإعلام الهندي و العالمي. |
| Bu fikirleri defalarca medyada, kamu sağlığı politikalarında, doktorların ofislerinde, günlük konuşmalarda ve kendi tutumlarımızda görüyoruz. | TED | ونرى هذه الأفكار مرارا وتكرارا في الإعلام وفي سياسة الصحة الشعبية مكاتب الأطباء وفي محادثاتنا اليومية وفي مواقفنا الشخصية |
| medyada daha da kötü. | TED | والأمر أسوأ في الإعلام. |
| - Size söyleyeceklerim ifadelerle destekli ve yakında medyada yayınlanacak. | Open Subtitles | -ما أنا على وشك قوله لك، مدعوم... بواسطة براهين، ستظهر بعد وقتٍ قصير في الإعلام المشهور |
| Bugün, bilgi akışını kontrol eden eski medya muhafızlarından hiç olmadığı kadar özgürüz. | TED | نحن اليوم متحررون أكثر من أي وقت مضى من المتحكمين القدماء في الإعلام الذين تحكموا سابقًا في تدفق المعلومات. |
| medya üzerine yüksek lisansım, film ve televizyon sektörlerinde üst düzey iş geçmişim vardı. | TED | فقد حصلت على درجة الماجستير في الإعلام وتقلدت مجموعة من المناصب رفيعة المستوى في مجال صناعة الأفلام والتلفاز. |
| Ben bir puzzle çocuğuyum. Eşim sosyal medya konusunda bir uzman. | TED | أنا رجل ألغاز , وزوجتي خبيرة في الإعلام الإجتماعي |
| Stilistleri, asistanları ve medya yönetmenleri var. | Open Subtitles | لقد كان لديها مصممو أزياء مساعدين وخبراء في الإعلام |