| Bunlar adada geçirdiğim en mutlu yıllardı. | Open Subtitles | كانت تلك السنوات هي الاسعد السنوات التي كنت بها في الجزيرة. |
| Bu adada, oğlumuzla beraber bir haftasonu süresince kaldık. | Open Subtitles | ولقد بقينا في الجزيرة في أحد عطل نهاية الأسبوع مع طفلنا |
| adada bu kadar zengin çok siyah var mı? | Open Subtitles | هل هناك العديد من الزنوج أثرياء كؤلئك الذين في الجزيرة |
| Onun sınavı ve bence Adadaki yaşantısı onun gerçek hayatıydı. | Open Subtitles | امتحانه هو، وحياته في الجزيرة كانت حياته الحقيقيّة كما أعتقد |
| Kocanızın, Adadaki herhangi bir hastaneye veya kliniğe alındığını gösteren bir kayıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد سجل بظهور زوجك مقدم من اي عيادة او مشفى في الجزيرة |
| 17. adaya hoş geldiniz doktor. Her arşivde bir tane var. | Open Subtitles | أهلاً بك في الجزيرة السابعة عشرة كل أرشيف هنا لديه أصحابه، |
| adada başına gelenlerden sonra onu neden atmak istediğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | بعدما حدث لك في الجزيرة افهم لماذا تريد ذلك |
| Dört yılda, hayatı mahvolmuş bir adamın adada kaderinin değişmesine tanık olmak. | Open Subtitles | استغراقه الأربعة أعوام إلى أن أصبح محطماً نوعاً ما وحائداً عن قدره في الجزيرة |
| Bunu kim yaptıysa adada kalmaya cüret edemez. | Open Subtitles | كل من فعل ذلك لن يجرؤ البقاء في الجزيرة. |
| Sana bu adada eğleneceğini söylemiştim Hıı hııı | Open Subtitles | لقد أخبرتها بأنك خبير التدليك وهي تريد الإستمتاع في الجزيرة |
| adada bir operasyon olmadığına göre, gelip bakmak istedik. | Open Subtitles | وبصفتنا ليس لدينا أي عمليات في الجزيرة اردنا التأكد |
| adada yeni bir pizzacı açtılar. Pizza sever misin? | Open Subtitles | و لقد أُفتُتِح محل بيتزا في الجزيرة هل تحبين البيتزا ؟ |
| Ama adada kur yapacak kadın kalmadı. | Open Subtitles | لكن، لكن ما عاد هناك نساء في الجزيرة ليسحرهن |
| Evet. adada bulduğunu söyledi. Tuhaf, değil mi? | Open Subtitles | نعم، قال أنه وجده في الجزيرة أمر غريب، أليس كذلك؟ |
| adada bulduğunu söyledi. Garip, değil m? | Open Subtitles | نعم، قال أنه وجده في الجزيرة أمر غريب، أليس كذلك؟ |
| Bir ay içinde burada, onun Adadaki aile mülkünde evleniyoruz. | Open Subtitles | سوف نتزوج خلال شهر في منزل اهله هنا في الجزيرة |
| Onun yanında Adadaki hayatımı renklendirecek bir çok şey öğrendim. | Open Subtitles | مع مهاراته المختلفة كان مسليا لي في الجزيرة |
| - Peki ya o Adadaki kadınlar... - Kendilerine ve sana şey sürmüşlerdi. | Open Subtitles | ماذا عن تلك الفتاة في الجزيرة الإستوائيةالتيكانتتفركجسمك بـ.. |
| FBI'ın Adadaki operasyonunun alanını sormuş. | Open Subtitles | ارادوا معرفة مجال تدخل الفيدراليون في الجزيرة |
| Bu, çakmağı adaya bırakacağını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الكذبة بخصوص القداحة تعني أنه سيضعها في الجزيرة |
| ada yedinci paralelin oralarda. | Open Subtitles | في مكان ما في الجزيرة في السابعة الموازية |
| İngilteredeydim | Open Subtitles | كنت أفعل ذلك في الجزيرة |
| Ama seni adanın en iyi yiyecek sağlayıcılarından biri tavsiye ederse... | Open Subtitles | ولكن ان كان لديك توصية من افضل مقدمي الشراب في الجزيرة |