| Göklerdeki Babamız, kutanmış isim. | Open Subtitles | الله الذي في السماوات ليتقدس اسمك ، ليأت ملكوتِك |
| Göklerdeki yüce babamız. Kutsal olsun adın. | Open Subtitles | آبانا الذي في السماوات فليتقدس اسمك |
| Dünya'ya bagli olmayan, göklerde süzülen gizli bir dedektife sahibiz. | Open Subtitles | لدينا مخبر سري غير مقيد بالأرض, بل يطفو في السماوات... |
| Cennetteki Babamız bize George'u gönderdiğin için naçizane teşekkürlerimizi sunarız bilgelik, dayanma gücü ve anlayış ver ona, sana erişmesi için. | Open Subtitles | أبونا في السماوات نحن نشكرك بتذلل على أن منحت عبدك جورج الحكمة والقوة والفهم |
| Cennette bizim gibilere yer yok, değil mi çocuklar? | Open Subtitles | لذا، لا يوجد مكان في السماوات لأمثالنا، رغم ذلك، يا رفاق. |
| Onu dünyaya göm ve bizimle göklerin tadını çıkar. | Open Subtitles | ادفنيها في الأرض و انضمي لنا في السماوات |
| Cennetteki babamız, Adın kutsal kılınsın, Krallığın gelsin... | Open Subtitles | أبانا الذي في السماوات. ليتقدس إسمك ليأت ملكوتك. |
| Onlar benim için, Cennet'teki tahtta oturan bir adamdan daha önemli. | Open Subtitles | هذه الأشياء أكثر أهمية لي من رجل يجل على عرش في السماوات. |
| Göklerdeki babamız... Adın kutsansın. Hükümranlığın gelsin. | Open Subtitles | أبانا الذي في السماوات فليتقدس اسمك |
| Göklerdeki Babamız adın kutsal kılınsın. | Open Subtitles | أبانا، مَن في السماوات... فليتقدّس اسمك. |
| Göklerdeki Tanrımız, adın kutsal kılınsın. | Open Subtitles | ،أبانا الذي في السماوات ،ليتقدس اسمك |
| Şimdi bu araştırma beklenmedik bir dönüş yapıyor olabilir, çünkü bizimkilerle uzaylılarınki arasında bir bağlantı bulabiliriz, göklerde değil | Open Subtitles | الآن يمكن أن يأخذنا هذا السعي الى منعطفا غير متوقع, لأنه قد نجد الرابط بيننا وبين الكائنات الفضائية ليس في السماوات |
| Ve çok görsel olan bir alanın, göklerde neler olduğunu anlamakla ilgilenen herkesi dâhil etmek için geliştirilebileceği gerçeği bir moral kaynağıdır. | TED | وحقيقة أن مجالا بصريا بشكل كبير يمكن أن يتم تحسينه من أجل أن يشمل أي شخص لديه اهتمام بفهم ما يكمن في السماوات هو أمر محمس. |
| Adın Dünya'da yüce olarak anılsın, tıpkı güneşin göklerde yüce olması gibi. | Open Subtitles | - ربما يمجد إسمك فى الأرض مثلما تمجد الشمس في السماوات |
| Lütfen Cennetteki tanrımız, yüce rabbim, dualarımı duy. | Open Subtitles | رجاءً أيها الرب في السماوات. أرجوكَ، يا إلهي. يا ربي, اسمع دعائي. |
| Eğer karşı gelirsen Cennetteki tüm melekler seni cezalandıracak. | Open Subtitles | إن قاومتنا, سيقوم كل ملاك في السماوات بمهاجمتك بضربة واحدة |
| Cennette ve dünyada sizin hayâl ettiğinizden çok daha fazla leke var. | Open Subtitles | هناك المزيد من البقع في السماوات و الأرض أكثر مما حُلِم به في فلسفتك. |
| Onu Cennette ya da dünyada yok edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِالوحيدة.. في السماوات والأرض التي بإمكانها تدميره. |
| Onu dünyaya göm ve bizimle göklerin tadını çıkar. | Open Subtitles | ادفنيها في الأرض و انضمي لنا في السماوات |