"كان الوحيد الذي" - Traduction Arabe en Turc

    • tek kişi oydu
        
    • tek kişiydi
        
    • tek o
        
    • bir tek
        
    • tek oydu
        
    • tek adamdı
        
    • tek kişi oymuş
        
    Bay Butler'ın söylediklerinden sonra düşünmeye başladım çünkü bana nasihat verenler içinde umursayan tek kişi oydu. Open Subtitles لأنه كان الوحيد الذي حدثني يوما وكانه يكترث فعلا لأمري
    Öldüğünde seni yeniden hayattaymış gibi hissettiren tek kişi oydu. Open Subtitles ولمّا مُتِّ، كان الوحيد الذي وسعه أن يشعرك بأنّك حيّة مجددًا
    Vadik'i sağ gören tek kişiydi. Open Subtitles حسنا، هو كان الوحيد الذي رأى فاديك حيّ أبدا.
    Rick onun paylaşmasını sağlayan tek kişiydi. Open Subtitles معظم الوقت, كان الوحيد الذي يجعلها تشارك
    Nehrin bu tarafını bilip bunu para için yapacak bir tek o vardı. Open Subtitles كان الوحيد الذي وافق على مرافقتنا مقابل النقود ممن يعلمون بهذا الجزء من النهر.
    Bunun olması engellemeye çalışan tek oydu. Open Subtitles كان الوحيد الذي حاول القيام بأي شيء للحيلولة دون حدوث ذلك
    O insanları en iyisi için ikna edebilecek tek adamdı. Open Subtitles كان الوحيد الذي بامكانه اقناع الناس أن ذلك كان للأفضل.
    Sevgili anneciğimizi alt edebilen tek kişi oymuş sanırım. Open Subtitles يبدوا بأنه كان الوحيد الذي يستطيع أن يقدر على أمك العزيزه
    Tüm bu olaylar sırasında sakin kalabilen tek kişi oydu. Open Subtitles لقد كان الوحيد الذي ظل هادئاً رغم ماحدث
    Kızımın neyi olduğuyla ilgili fikri olan tek kişi oydu. Open Subtitles كان الوحيد الذي لديه فكرة عم يجري بها
    Çünkü geçmişini bilen tek kişi oydu. Open Subtitles لأنّك كان الوحيد الذي عرف حول ماضيكِ.
    Geldiğimizden haberi olan tek kişi oydu. Open Subtitles لقد كان الوحيد الذي يعرف باننا قادمون
    Ama kızımı bana getirebilecek tek kişi oydu. Open Subtitles ولكنه كان الوحيد الذي يمكنه أن يحضرها
    Dünyanın karanlık çağlara gömülmesine engel olan tek kişiydi. Open Subtitles لقد كان الوحيد الذي يمنع العالم.. من الإنزلاق إلى العصور المظلمة من جديد.
    O, nehri tek nefesle yüzerek geçebilen tek kişiydi. Open Subtitles لقد كان الوحيد.. الذي يُمكنه السباحة عبر البحيرة بنفسٍ واحد
    Grady o şeyi kapatmayı bilen tek kişiydi. Open Subtitles جرادي كان الوحيد الذي يعرف كيف يغلق هذا الشيء تماماً
    Evlenme teklif eden birçok adam oldu, ama aralarında beni anlayan bir tek o oldu. Open Subtitles أتعلم، لقد كان الرجل الوحيد وكان هنالك الكثيرين غيره قد تقدموا لي بعرض الزواج لكنه كان الوحيد الذي فهمني.
    Çok cesurdu. Mafyaya karşıkoyabilen bir tek oydu. Open Subtitles كان الوحيد الذي وقف في وجه المافيا
    Aslında o kaçan adam bana güdük diyen tek adamdı. Open Subtitles في الواقع، ذلك الرجل كان الوحيد الذي دعاني بالفاشل
    Yakalanan tek kişi oymuş. Open Subtitles كان الوحيد الذي أُمسك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus