| Bir ödül kazandığımda bu oldukça çılgın dileği sunmak zorundaydım. | TED | عندما فزت بالجائزة، كان علي تقديم هذه الرغبة المجنونة تمامًا. |
| Onu her gördüğümde kendime onun evli bir kadın olduğunu hatırlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة أراها، كان علي أن أذكر نفسي أنها امرأة متزوجة |
| Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? | TED | على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟ |
| Özel bir iki şey için bir yere gidip gelmem gerekti. | Open Subtitles | كان علي أن أعبر الشارع فحسب حتى أحضر بعض الأغراض الشخصية |
| Bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً |
| Dinsmoor'un çok nadir ortaya çıkardı.. ....ama ben Estella'yı görmek zorundaydım | Open Subtitles | دينزمور لم تكن على طبيعتها لكن كان علي أن أرى إستيلا |
| Yüksek sesle konuşmak zorundaydım çünkü film de yüksek sesliydi! | Open Subtitles | كان علي التحدث بصوت عال لأن صوت الفلم كان عاليا |
| En çekici adam geldi, ve bütün gün onu giydirmek zorundaydım! | Open Subtitles | الرجل الأكثر محبوبية جاء وأنا كان علي أن ألبسه طول النهار |
| Rotayı değiştirmek için, Icarus'u manuel olarak kontrol etmem gerekiyordu. | Open Subtitles | من أجل تغيير المسار كان علي التعديل في أكريوس يدويا |
| Ve mutlaka ameliyat olması gerekiyordu. Oldukça önemli bir ameliyat. | Open Subtitles | كان علي الدكتــور أن يقــوم بعمليــة , كانــت حادثــة مريعـــة |
| Kazanabileyim diye ki kazandım. Bak, bir şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كي أنتصر، وها قد انتصرت، انظر، كان علي فعل شيء |
| Zehirli dumanlar yüzünden gaz maskesi takmak zorunda kaldım. Tahminimce bu resim haricinde. | TED | كان علي إرتداء قناع للغاز، بسبب الغازات السامة، أظن فيما عدا تلك الصورة. |
| Ve gece 4'de ev sahibini kaldırıp bir sürü hikaye uydurmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لذا في الـ4 صباحا، كان علي أن أوقظ صاحبة العقار وأغني لها وأرقص |
| Çünkü bu orospu çocuğuyla Teksas'tan buraya kadar uğraşmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لانه كان علي ان اصارع هذا الحيوان طوال الطريق من تكساس |
| Tüm hayatım boyunca erken kalkmam, yediklerime dikkat etmem, yeterince uyumam gerekti. | Open Subtitles | طوال حياتي كان علي الاستيقاظ مبكراً أتابع حميتي، أحصل على نوم كافي |
| Sistemin sevgiyle Persephone ismini verdiğim merkezine inip makinelere fısıldamam gerekti, bu da güzel çünkü bu seferki müthiş. | Open Subtitles | و كان علي الذهاب لبطن الوحش و الذي أسميها بكل مودة بيرسيفوني و أقوم ببعض السحر للآلات شكرا لك |
| Bunu daha önce yapmam gerekirdi. Ama çok geç kaldığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | كان علي فعل ذلك سابقاً لكن لم أفكر بالأمر إلا متأخراً |
| Bu sefer, ders bittiğinde gitmem gereken bir evim vardı. | TED | وهذه المرة، كان علي الذهاب إلى المنزل عندما ينتهي الدرس. |
| İşte bu yapmak gerektiğini. Bana savaşmak gerekmez. ben senin tarafındayım. | Open Subtitles | كان علي فعل ذالك. انتي لست بحاجة لقتالي انا في صفكي |
| - İşte şimdi 20 yıl önce... yapmam gerekeni yapacağım! | Open Subtitles | ماذا؟ ..الأن انا سأفعل ما كان علي فعله منذ 20عاما |
| Bunun olacağını tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | كان علي توقع هذا لقد اصيب بانسداد الشريان التاجي على الارجح |
| Ondan ayrılmam lazımdı ama kötü adam da ben olmadım. | Open Subtitles | نعم كان علي الإنفصال عنه ولست أنا الشخص السيء، اتفقنا |
| İşte o yüzden elimde tepsi vardı. Böylece dışarı gelip Seni görebilecektim. | Open Subtitles | و لذا كان علي أن أحمل لك الطعام كي أستطيع الخروج لرؤيتك |
| Keşke telefonda gerçek yaşımı söyleseydim. | Open Subtitles | انت لطيف جدا انة فقط كان علي ان اقول ذلك علي التليفون |
| Neden? Sana hamileyken neden dışarı çıkıp esrar içtim ki? | Open Subtitles | لماذا كان علي ان ادخن الحشيش عندما كنت حاملا بك |
| O yüzden diğerleri helikoptere doğru giderken ben kenarda beklemek zorunda kalmıştım. | TED | لذلك كان علي أن أتنحي جانبًا، بينما كان الآخرون يتقدمون نحو الطائرة. |