Evet ama bu suçlu olduğundan %100 emin olmamdan önceydi. | Open Subtitles | نعم,لكن هذا كان قبل ان اتأكد انها مذنبة مئة بالمئة |
Bu, onun acil servis yöneticisini ölüme terk etmesinden önceydi. | Open Subtitles | ذلك كان قبل ان يتورط في وفاه مديرة قسم الاستعجالات. |
Seni bu tatlı ete* vururken görmeden önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان يراك و أنت تغازل قطعة اللحم الرائعة تلك |
O seni tanımadan önceydi. Sağol dostum. Çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان اعرفك شكرا يا رجل هذا كان جيد |
Ama bu yalan söylemeyeceğim diye söz vermeden önceydi. | Open Subtitles | ولكن هذا كان قبل ان أوعدك بالا اكذب ابداً |
Bu ölmüş gibi görünüp, canlanıp gelmenden önceydi. | Open Subtitles | حسناً, هذا كان قبل ان تزيف موتك وتعود بدون روح |
Bu ikimiz arasında olanları anlamamdan önceydi. | Open Subtitles | لكن ذلك كان قبل ان افهم هذا الامر الذي بيننا |
Pırasanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmeden önceydi tabii. | Open Subtitles | بالطبع, ذلك كان قبل ان اعرف ما هو شكل البصل الاخضر |
Bunu söylemiştim fakat bu içeri girmeden önceydi. | Open Subtitles | قلتُ هذا بالفعل، لكن هذا كان قبل ان ادخل |
Bu, Mara Audrey'nin hâlâ orada olduğunu bilmeden önceydi. | Open Subtitles | نعم ذلك كان قبل ان تعرف مارا ان اودري لاتزال هناك |
O, Tom Mason'ın kızı için uzaylı bir inanç kırıcı'ya sahip olduğunu farketmeden önceydi. | Open Subtitles | ذلك كان قبل ان اعرف ان توم مايسون لديه ايمان مقاتل لأجل ابنته الفضائية |
O Piper'ı gerektiği gibi öldürmediğini öğrenmeden önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان يكتشفوا انك لم تقتل بايبر مثلما كان يجب ان تفعل |
Gibbs'in dekana ulaşmadığını bilmeden önceydi o. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان اعرف انها لها علاقة بالعميد |
İhbarı yapanın o olmadığını öğrenmeden önceydi o. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان نعرف انه ليس من قام باخبارهم عني |
Gibbs'in dekana ulaşmadığını bilmeden önceydi o. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان اعرف انها لها علاقة بالعميد |
Evet, bu imkansız. Bu benimle tanışmadan önceydi. | Open Subtitles | حسنا ، هذا مستحيل هذا كان قبل ان تقابلني |
Tabii bu beni ve annemi terketmesinden önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان يهجرنا انا وامي |
Galiba. Ben daha önce duymamıştım. Duymadın, çünkü tanışmamızdan önceydi, hayatım. | Open Subtitles | - أعتقد ذلك لأني لم أسمع ذلك لأن ذلك كان قبل ان ألتقي بك عزيزتي |
Bu takımımı zora sokmadan önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل ان تسرق أحد أفراد فريقي |
Senden hoşlanmadan önceydi o. | Open Subtitles | وهذا كان قبل ان اكون مهتم بأمركِ. |