| ... en iyisi olduğunu düşünürdü. Parayı çarçur eden, eğlence düşkünü, lüks araba kullanan bir poster çocuğu. | Open Subtitles | جيونغ روك، الذى كان يعتقد أن البرتقال هو الأفضل مهما قال الأخرون، |
| Herkesin yardımı hak ettiğini düşünürdü. Çamur doğumluların bile. | Open Subtitles | كان يعتقد أن الجميع يستحق المساعدة حتى المخلوقات الطينية |
| Polislerin ve hukukçuların görevlerinin aynı olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | كان يعتقد أن المحامي والشرطي لهما نفس المهمه |
| - O günlerde herkes Nicholson and Beatty olduğunu sanıyordu ama Dusty Hoffman herkesten çok karı kaptı. | Open Subtitles | -الكل كان يعتقد أن (نيكلسن) و(بيتي) هما من كانا نجوم تلك الحقبة، لكن (داست موهفمن) من كان يضاجع أكثر من أيّ مخلوق |
| Nicholas Ballard kristal kafatasının bir aktarım cihazı olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | نيكولاس بالارد كان يعتقد أن الجمجمة هى وحدة نقل آنى |
| Yani bu onun hatası değildi, tek çıkar yolunun bu olduğunu düşünüyordu galiba. | Open Subtitles | لم تكن غلطته كان يعتقد أن ذلك طريق للخروج لقد خدعوه جيدا |
| Bilgisayar'ı Chuck'ı göreve göndererek etkinleştirebileceğini düşünüyorsa çıkacak. | Open Subtitles | لو كان يعتقد أن التداخل سيستعاد عن طريق أخذ (تشاك)إلى مهمة فإنه سيذهب إلى هناك |
| Bilgisayar'ı Chuck'ı göreve göndererek etkinleştirebileceğini düşünüyorsa çıkacak. | Open Subtitles | لو كان يعتقد أن التداخل سيستعاد عن طريق أخذ (تشاك)إلى مهمة فإنه سيذهب إلى هناك |
| Bu ihtiyarın kendisine bu kadar hakim olabileceği kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يعتقد أن ذلك الكابوس العجوز قادراً على سيطرة كهذه؟ |
| Ayrıca, bir kadının rahminin, vücutta dolaşıp hastalığa neden olabilecek, canlı bir hayvan olduğuna inanıyordu. | TED | أيضاً كان يعتقد أن رحم المرأة هو حيوان حي والذي يمكنه التجول في جسدها وأن يسبب لها الأمراض. |
| Kadınların erkeklerin hayatlarını mahvettiklerini düşünürdü. | Open Subtitles | كان يعتقد أن المرأة تدمر حياة الرجل |
| Kadınların erkeklerin hayatlarını mahvettiklerini düşünürdü. | Open Subtitles | كان يعتقد أن المرأة تدمر حياة الرجل |
| Ahlaksız Çinli Chester Ming Jiujitsu'nun İsrail'de olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | (تشستر مينغ)، الصيني المُفسد، كان يعتقد أن المصارعة اليابانية أصلها إسرائيلية. |
| Onunla en son konuştuğumda ikinci bir şansı olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | اخر مرة تحدثت إليه فيها كان يعتقد أن لديه فرصة أخرى |
| Galiba bizim beynimizin onun şeyi kadar olduğunu düşünüyordu... | Open Subtitles | أعتقدأنه كان يعتقد أن عقولنا --ليست أكبر من |
| Yazı çözmenin tehlikeli olabileceği, hanginizin aklına gelirdi? | TED | من كان يعتقد أن يكون فك رموز مهنة خطرة؟ |
| Schrödinger basit yaklaşımının yalnızca yanlış yolda değil tamamen yanlış olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | كان يعتقد أن طريقة فهم شرودينجر المفرطة في التبسيط لم تكن ضالة فحسب لكنها خاطئة تماماً |