| Herkes filmleri sever ve bu yüzden Hollywood Herkesin şehridir. | Open Subtitles | كل الناس تحب الأفلام مما يجعل هوليود مقصد لكل الناس |
| Bu sanki, birden bire, tanıdığımız Herkesin ünlü olması gibi bir şey. | Open Subtitles | . هذا مثل ، فجأة ، كل الناس الذين نعرفهم أصبحوا مشهورون |
| Köle emeğine herkesten çok senin saygı duyman ve onu gururla giymen gerekir. | Open Subtitles | أنت من بين كل الناس يجب أن تحترمي عمل العبيد و ترتديه بفخر |
| herkesi bu delikten kurtarıp yeşil donatın içine yerleştirmek istiyoruz. | TED | نحن نريد أن نخرج كل الناس من الثقب، على الأساس الاجتماعي وندخلهم في الكعكة الخضراء نفسها. |
| bütün insanlar zor zamanlar geçirirler. | Open Subtitles | يقولون أن كل الناس يجب أن يمروا بوقت عصيب |
| Hayatında ilk defa herkese karşı tek başına mı duracaksın? | Open Subtitles | سوف تقف فى مواجهة كل الناس لأول مرة فى حياتك؟ |
| Son aşama basitçe israftan oluşur. Ki bu hemen Herkesin önemsemediği bir aşama. | TED | أخر مرحلة هي المخلفات. وهذا إلي حد كبير ما يتجاهله كل الناس. |
| Özgünlüğe giden yol kutsaldır ve Herkesin iyiliği için gerçeğin sadece sizi değil herkesi özgür kılacağına güvenmenizi ister. | TED | لكن الدعوة إلى الأصالة مقدسة وللمصلحة العامة، وتطلب منك أن تثق أن الحقيقة لا تحررك وحسب، بل ستحرر كل الناس. |
| Ve buradaki Herkesin tutkularını ve bilgilerini ve yeteneklerini siyamatik gibi alanlara uygulamasını istiyorum. | TED | وأريد حث كل الناس هنا لتطبيق عواطفكم، معرفتكم ومهارتكم لمجالات مثل سيماتكس. |
| Ayrıca, Herkesin evine hediyelerini teslim eden Noel Baba bizim evimiz için neden tekrar geri gelsin ki? | TED | بالاضافة الى ذلك ، لماذا لايوفر بابا نويل الوقت عن طريق حلقة العودة الى منزلنا بعد انه توجه الى كل الناس الاخرين؟ |
| Buraya toplanan Herkesin adına | Open Subtitles | بالنيابة عن كل الناس الذين اجتمعوا هنا اليوم |
| Annemden nefret ederdi ama... bu doğal çünkü herkesten nefret ederdi. | Open Subtitles | .لقد كرهت أمي هذا ليس بغريب لأن .جدتي تكره كل الناس |
| herkesten önce sen, geçmişin etkilerini hatırından çıkaran biri olmamalısın. | Open Subtitles | أنت قبل كل الناس لا ينبغى أن تغفل تأثير الماضى |
| Mary, o çok zararlı. herkesten çok senin bilmen gerek. | Open Subtitles | هذا ليس جيداً أنت من بين كل الناس مفروض تعرفى |
| Ve bu da herkesi evine gönderdiğinizde nasıl gözüktüğü. | TED | هذا شكلها عندما تعيد كل الناس إلى منازلهم |
| Tartıştığım, rahatsız ettiğim, zarar verdiğim bütün herkesi yazdım. | Open Subtitles | لقد دوّنت كل الناس الذين تشاجرت معهم,ضايقتهم,وألمتهم |
| bütün insanlar zor zamanlar geçirirler. | Open Subtitles | يقولون أن كل الناس يجب أن يمروا بوقت عصيب |
| Evet, onun hiç arkadaşı yok, biz herkese onunla arkadaş olmasını söylemeye geldik. | Open Subtitles | لذا جئنا إلى هنا لنخبر كل الناس بأن يصبحوا أصدقائها هذا لطيف جداً |
| Etrafta rastlayacak o kadar insan varken, ben sana rastlıyorum. | Open Subtitles | فمن بين كل الناس الذين قدْ ألتقيهم صدفة, ألتقيكِ أنتِ |
| Burasının doğru otel olduğundan eminim. Tüm bu insanları hatırlıyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انه الفندق الصحيح, انا اذكر كل الناس به |
| Ben o güce sahibim. O kadar insanın arasında ben. | Open Subtitles | و أنا لدي هذه القدرات أنا من بين كل الناس |
| Tank kovanları; onlara ihtiyaç var. - Herkes mutlu olacak. | Open Subtitles | كل الناس ستكون سعيده ما عدا أنا |
| Değirmenin etrafındaki tüm insanlar, Yaşam ile ölüm arasında dönüyor. | Open Subtitles | هذا هو المحور حيث كل الناس تدور بين الحياة والموت. |
| Öyle bir kederin insanı nasıl değiştirebileceğini hepiniz biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت كل الناس يمكن أن نفهم كيف الحزن يمكن أن تغير شخص. |
| Burada çalışan Tüm insanların kendi sanat dallarında mükemmelleşmiş olduğunu gördüm. | Open Subtitles | وجدت أن كل الناس الذين يعملون هنا لديهم فنهم الرائع المتفرد الخاص بهم |