| Geriye kalan tek şey arkadaşlarınızdır. Bir çoğuyla daha yeni tanışırsınız. | Open Subtitles | كُلّ ما ترك عِنْدَكَ رفاقِكَ والعديد مِنْهم قابلتهم في تلك اللحظة |
| Ondan sonra gereken tek şey aktif etmek için taşa yakın olmaktı. | Open Subtitles | الآن بعد ذلك، كُلّ ما سيتطلبه الامر،إقتراب أكيد من الحجارةِ، لتنشيط الإتصال |
| Yapacağın tek şey orada oturmak. | Open Subtitles | أن تجلسي هو كُلّ ما عليكِ فعله . سأقوم بالحديث مع الصحافة، |
| Elimizden gelen tek şey bekleyip taleplerini öğrenmek. | Open Subtitles | كُلّ ما نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعمَلُة الآن الإنتظارُ حتي نَسْمعُ طلباتَهم. |
| Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |
| Yapabildiğimiz tek şey birbirimizin hayatı ve aileleri hakkında konuşmak oldu | Open Subtitles | كُلّ ما امكننا الحديث عنه هو العائلة , الحياة وعن بعضنا البعض |
| Şimdi yaptığı tek şey bu pencereden dışarı bakmak. | Open Subtitles | الآن كُلّ ما تفعله هو أن تحدق خارج تلك النافذةِ |
| Yapmam gereken tek şey çok fazla istemekti. | Open Subtitles | كُلّ ما كان يجب أنْ أفعله أن أرغب بها بما فيه الكفاية |
| İhtiyacımız olan tek şey stratejik olarak yerleştirilmiş bir koku bombası. | Open Subtitles | كُلّ ما نَحتاجُه قنبلة نتنةَ واحد موضوعة بشكل إستراتيجي |
| Müşterilerimin yapmaları gereken tek şey Web sayfasına tıklamaktı. | Open Subtitles | كُلّ ما كان على زبائني فعلهُ كان فقط تأشير وضغط |
| İhtiyacımız olan tek şey bir helikopter ve bir maymun. | Open Subtitles | كُلّ ما نَحتاجُ اليه مروحية و قرد صغير جداً |
| Teğmen, bu hayatta ihtiyacım olan tek şey, ailem. | Open Subtitles | أيّها الملازم، كُلّ ما أريد في هذه الحياة هو عائلتي |
| Bu şehirde sahip olduğun tek şey itibarındır. Hepsi bu. | Open Subtitles | كُلّ ما حصلت عليه في هذه المدينة هو ممثلك ذلك كُلّ شيء |
| Bilmek istediğim tek şey, masadaki siyah dosya kaldırıldı mı? | Open Subtitles | كُلّ ما أَحتاجُ معْرِفته هل الرباط الأسودُ في مكتبها تم تحريكه؟ |
| Yapman gerek tek şey pastayla beraber oraya gidip kahraman olmak. | Open Subtitles | كُلّ ما عليك فعله هو أن تتأكّد بأن تصل الكعكة للإجتماع وهكذا تُصبح بطلًا. |
| Lütfen öğrenmek istediğim tek şey evrenin bir yerinde benim gibi bir tekboynuz görüp görmediğin. | Open Subtitles | رجاءً، كُلّ ما أُريدُ معْرِفته ... هلرأيتوحيداتَقرنأخرىمثلي في مكان ما في العالمِ |
| Bakın, kötü göründüğünü biliyorum, ama size söyleyebileceğim tek şey o arabayı iyi gerekçelerle harap ettim. | Open Subtitles | إستمعِْ، أَعْرفُ بأنّ ذلك يَبْدو سيّئ، لكن كُلّ ما يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك به... أنا حطّمُت تلك السيارةِ لأسباب مناسبة. |
| Beynime aldığım tek şey hukuk. | Open Subtitles | كُلّ ما إنحصر في رأسي كَانَ القانونَ |
| - Şey, aklıma gelen tek şey buydu. | Open Subtitles | - حَسناً، هذا كُلّ ما يمكنني أَنْ أُفكّرَ به. |
| Artık sahip olduğum tek şey bir görev. | Open Subtitles | الآن كُلّ ما عِنْدي هى المهمّة |
| Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |