Senin kanıtını paralel uzay zamanından bizimkine bir köprü kurmak için temel alarak kullanmayı umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نأمل أن نستخدم برهانك كأساس نظري لإقامة جسر من زمن فضائي مماثل للزمن الخاص بنا |
Eval ve kardeşi Ziggy arazi konseyi tarafından kumarhane ve oteli kurmak için kiralandılar. | Open Subtitles | تم استجار إيفل وزيجي من قبل المجلس القبلي لإقامة الكازينو والفندق |
İş kurmak için pis bir heriften borç almıştım. | Open Subtitles | أنا أقترض بعض المال لإقامة مشاريع تجارية. |
Bir kaç konser vermek için Gdansk'a gidiyoruz. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | سنغادر إلى مدينة غدانسك لإقامة بعض الحفلات, هل تودين الذهاب معنا؟ |
Çünkü muhtemelen konserler vermek için Haiti'ye gidiyorlardı ya da yardım işleri için para bulmaya. | Open Subtitles | لأنهم ذاهبون إلى " هاييتي " لإقامة حفل لجمع مال جهود النقاهة |
Evet, işte Maris de kendi partisini yapmak için aynı akşamı seçti. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، إختارَ ماريس نفس الليل لإقامة حفلة ملكِها. |
Böyle neşeli bir olayı alay konusu yapmak için sizden daha uygun bir çift düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بثنائيّ آخر مناسب أكثر لإقامة حفل مزيف لمناسبة مفرحة. |
yaptılar. Ama yaptıkları en büyük şey yaptığımızın tamamen tersi oldu: bağımlılar için kocaman bir iş yaratma programı ve küçük işler kurmak için mikro kredi. | TED | ولكن أكبر شيء يقومون به كان معاكسًا تمامًا لما نقوم به: برنامجًا ضخمًا لخلق فرص عمل للمدمنين وتخصيص قروض صغيرة لإقامة مشاريع صغيرة. |
CPPCC yi kurmak için yeni insanların yeni bir hükümete ihtiyacı var, sizi başbakan olarak görmek isterim | Open Subtitles | دعوة "المجلس الأستشاري السياسي الصيني" لإقامة حكومة الشعب الجديدة رشحتكما معاً لتكونا في منصب نائب الرئيس |
Dünya'ya bir koloni kurmak için geldiler! Biz de onları def ettik! | Open Subtitles | لقد أتوا للأرض لإقامة مستعمرة جديدة لهم |
Pariste temas kurmak için siber alt kanalında bir mesaj yayınlayacağım. | Open Subtitles | لقد تركت لها رسالة على شبكة الإنترنت السرية لإقامة لقاء في "باريس" |
Bir Vulcan Kolonisi kurmak için uygun bir gezegen buldum bile. | Open Subtitles | لقد حددتُ بالفعل كوكباً لإقامة مستعمرة (فولكانية) عليه |
Bay Proctor'ın, sana Banshee'nin üretim tesisini kurmak için güvenli bir yer olduğunu söylerken yanıldığını kanıtlamaya geldim. | Open Subtitles | أتيت لأريك أن السيد (بروكتر) كان مخطأً لمّا أخبرك أن (بانشي) بلدة آمنة لك لإقامة صناعتك. |
Kendine Maxwell'de doğum günü partisi vermek için istemiş meğer. | Open Subtitles | يحتاجه لإقامة حفلة (عيدميلادهفي (ماكسويلز! |
Vaftiz töreni sadece parti vermek için bir bahane değildir Kevin. | Open Subtitles | التعميد أكثر من مجرد عذر لإقامة حفلة يا (كيفين) |
Parti vermek için harika bir bahane. | Open Subtitles | إنها حجة رائعة لإقامة حفلة |
İstediğin büyüyü yapmak için 12 tane insan ruhu kurban etmen lazım. | Open Subtitles | لإقامة التعويذة، فإنّكَ تحتاج للتضحية بـ 12 روحًا بشريّة |
Yani oradaki herkesi sokak partisi yapmak için geziye mi çıkardın? | Open Subtitles | لذا قررت أن تأخذ الجميع لجولة ميدانية صغيرة فحسب لإقامة حفل مجمع سكني |
Hatunlar yolluydu ve sörf yapmak için çıldırıyorlardı. | Open Subtitles | لقد أردن الإبحار وكن يخططن لإقامة حفلة على القارب. |
Güzel kızlarla parti yapmak için dostum. | Open Subtitles | لإقامة حفلات مع الفتيات الجميلات يا رجل! |