| Bir ay önce seni aradığımda, itiraf etmeliyim ki, şüphelerim vardı. | Open Subtitles | عندما إتصلت بك قبل شهر لابد أن أعترف لقد كانت لدي شكوكي |
| Benim için ilk olduğunuzu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أن هذه أول مرة أقابل فيها واحداً. |
| İtiraf etmeliyim ki, buraya gelme konusunda tereddütlerim vardı. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أنه كانت لدي مخاوف من المكوث هنا |
| Chon , sana bir itirafta bulunacağım. | Open Subtitles | شون، لابد أن أعترف لك بشيء, |
| Chon , sana bir itirafta bulunacağım. | Open Subtitles | شون، لابد أن أعترف لك بشيء, |
| Bakanım kabul etmeliyim ki bu orospu çocuğu çok iyi konuşuyor. | Open Subtitles | الأمين ، لابد أن أعترف هذا الأحمق يمكنه الكلام |
| kabul etmem gerekir ki bu masada oldukça ikna edici konuşmalar yaptınız. | Open Subtitles | لابد أن أعترف لك , بأنك قد نجحت بوضع عدد من الحجج المقنعة على هذا الطاولة |
| İtiraf etmeliyim ki, güvenebileceğim biriyle iş konuşmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أنني أتطلع لكي يكون لدي من أناقشه أمور العمل رجل أستطيع الثقة به |
| İtiraf etmeliyim, sizi gördüğümde biraz heyecanlanmıştım. | Open Subtitles | لابد أن أعترف , لقد كُنت قليلاً محبة للنجوم |
| İtiraf etmeliyim ki, dışarıdan, kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أن الأمر يبدو جيداً من الخارج |
| İtiraf etmeliyim ki, bir miktar endişeliyim. | Open Subtitles | لكن لابد أن أعترف بأننى قلق أيضاً |
| İtiraf etmeliyim ki biraz kaygılıyım. | Open Subtitles | لكن لابد أن أعترف بأننى قلق أيضاً |
| İtiraf etmeliyim, sopa hoş bir dokunuş olmuş. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أن المضرب لمسة رائعة |
| - kabul etmeliyim ki, çok leziz görünüyor. Burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | لابد أن أعترف ان هذا يبدو لذيذاً |
| Şunu kabul etmem gerekir ki, seninle evlenme fikrine hiç de sıcak değil gibi. | Open Subtitles | لابد أن أعترف أنها لم تبد مهتمة بفكرة الزواج منك |
| Gerçi kabul etmem gerekir, nerede duracaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | ولكن لابد أن أعترف بأنها تعرف متى تتوقف |