| H ile başlayan yüzlerce yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك مئات الأماكن تبدأُ بإتش |
| Gidebileceğimiz bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك مكان نستطيع الذهاب إليه |
| Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. | Open Subtitles | في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول |
| Eski kocanı yerin dibine sokmak için yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيئ يمكننا القيام به لتفسيد زوجك السابق |
| Her gün yanlarında olacak birine benziyor. | Open Subtitles | إنه يبدو وكأنه الرجل الذي لابد أن يكون هناك كل يوم |
| Her gün yanlarında olacak birine benziyor. | Open Subtitles | إنه يبدو وكأنه الرجل الذي لابد أن يكون هناك كل يوم |
| Buralarda yemek yiyecek bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك مكانٌ ما للأكل هنا |
| Bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء ما. |
| Titan'da mutlaka satmaya yada ticarete uygun bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أقصد.. لابد أن يكون هناك شىء فى تيتان يساوى بيع أو التجارة أَو |
| Bu durumu düzeltebilmesi için yapabileceği bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء انه يستطيع أن يعمل هذا |
| Size teklif edebileceğim ve zamanınıza değecek bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء يمكن أن أعرضه عليك ما يساوي وقتك |
| Burası çıkmaz sokak olamaz. Orada bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لايمكن أن تكون هذه نهاية ميته لابد أن يكون هناك شيء هنا |
| Bir şeyler olmalı. İnsanlar öylece kaybolmazlar. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك دليل ما الناس لا يختفون |