| Onun üzerine yürüyecek sekiz lejyon var, ama komuta edecek kimse yok. | Open Subtitles | لدينا ثمانية فيالق لتسير ضده لكن لا يوجد من يقودهم |
| Senin yerinde olsam ondan uzak durardım. Çünkü onların ulaşamayacağı kimse yok. | Open Subtitles | أنصحك بالابتعاد عن هنا يا فتاة لإنه لا يوجد من يفلت من قبضتهم |
| Lütfen, etrafta kimse yok. Başka çaremiz yok. | Open Subtitles | رجاءً, لا يوجد من يراك إنها الطريقة الوحيدة |
| kimsenin birbirinden bir şeyler saklamadığı bir dünya da yaşamak istediğini, biliyorum ama kabul etmelisin ki, kimse seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | انا اعرف انكِ تريدين العيش في عالم حيث لا يوجد من يخبيء على الآخر شيئاً ولكني واجهي الامر, لا احد يتفق معكِ |
| Altın kalpli bir kanun kaçağını ya da iş işten geçene kadar kimsenin dinlemediği bir bilim adamının canavar hikayesini. | Open Subtitles | يُصور الغربي الخارج على القانون بقلــــــب من ذهـب أو أفلام ضخمة عن نظريات علمية والتي لا يوجد من يستمع إليها |
| Atletik olanlardan özellikle kayıp biri yok. | Open Subtitles | لا يوجد من بين الرجال المفقودين من هو رياضي بالتحديد |
| Ve Hiç kimse onu sorgulamıyor, çünkü yalan olduğunu bildikleri için cevabı duymak istemiyorlar! | Open Subtitles | لم يسال احد لانه لا يوجد من يريد ان يستمع لان كل هذا كذب |
| - Başkasını bul. - Kimse sürmeyecektir. | Open Subtitles | حسنا أحضر شخص آخر لا يوجد من يريد أن يقود العربة |
| Çünkü çok yalnızım. Özellikle de işler kötü ve konuşacak kimse yokken. | Open Subtitles | إنني أكون وحيداً جداً و خاصة عندما يكون العمل سيئاً و لا يوجد من أتحدث إليه |
| Bir ay içinde idam edilecek, bu da demek oluyor ki, bu nehrin ötesinde ondan daha tehlikeli kimse yok, çünkü kaybedecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | و سيعدم بالكرسي الكهربائي بعد شهر و هذا يعني أنه لا يوجد من هو أخطر منه على ضفة هذا النهر |
| Bir ay içinde idam edilecek, bu da demek oluyor ki, bu nehrin ötesinde ondan daha tehlikeli kimse yok, çünkü kaybedecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | و سيعدم بالكرسي الكهربائي بعد شهر و هذا يعني أنه لا يوجد من هو أخطر منه على ضفة هذا النهر لأنه ليس لديه ما يخسره الآن |
| Ama bana Avatar olmayı öğretecek kimse yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد من يعلمني, كيف أكون الآفاتار |
| Amerikalı beyaz erkeklerden daha çok tehlike altında olan kimse yok. | Open Subtitles | حسناً، لا يوجد من هو أكثر عرضة للخطر من الذكر القوقازي الأمريكي |
| Binayı iyi tanıyan, ekibimden başka kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد من هم أعلم بهذه المنشأة من طاقمي |
| Kasabada güvenebileceğim kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد من يسعني الوثوق بهِ بهذهِ البلدة |
| Babamın geri dönmeyeceğini, ve kimsenin ateşe hazırlıklı olmadığını. | TED | أعلم أن والدي لن يعود وأن لا يوجد من هو مستعد للحريق |
| kimsenin romanını görmediğinden emin misin? | Open Subtitles | إذاً أنتِ متأكدة بأنه لا يوجد من شاهد روايتكِ ؟ |
| kimsenin bizi ariyor bile olmadigi gercegi evet, bu garip. | Open Subtitles | حقيقة أنه لا يوجد من يبحث عنا... نعم، هذا غريب. |
| Sürekli kalan biri yok sanırım. | Open Subtitles | جليّاً أن لا يوجد من يسكن البيت. |
| Öyle biri yok. Bir isim ver. | Open Subtitles | لا يوجد من هو أفضل، اذكرى واحداً. |
| Bu görev için daha kalifiye biri yok efendim. | Open Subtitles | لا يوجد من هو مؤهل أكثر مني لهذه المهمة يا سيدي أنا ذاهبة إلى "روسيا" |
| Hiç kimse bir kadına istediğini vermek için çok çabalamıyor. | Open Subtitles | لا يوجد من يبذل مجهوداً لإرضاء المرأة مثله |
| Yani, şu anda bir yerde, adamın biri Monica Lewinsky ile birlikte jdate'de*. - Kimse mükemmel değildir. | Open Subtitles | أعني، في مكان ما في الحين هناك شخص ما في موعد مع (مونيكا لوينسكي)، لا يوجد من هو مثاليّ |
| Gecenin bir yarısında yanımda kimse yokken oradaki makineye gideceğim beni hayatta tutan makineye ve fişini çekeceğim. | Open Subtitles | في منتصف الليل حيث لا يوجد من ينظر سأذهب لهذا الجهاز هناك |