"لجرح" - Traduction Arabe en Turc

    • yara
        
    • yarası
        
    • yaranın
        
    • yaraya
        
    • yaralamak
        
    Sürünün gümüş gözlü liderinin asla unutmayacağı bir yara idi. Open Subtitles إنه لجرح, صاحبة العين الفضيّة وقائدتهم لن تنساه أبداً.
    Görünürde bir yara yok. Ama boyun kemiği ve nefes borusunda,bir terslik var. Open Subtitles لا وجود لجرح ظاهريّ مفتوح، إلّا أن فقراته الرقبيّة وقصبته الهوائيّة مكسورون.
    Kılıç yarasına göre gayet iyi durumda ama ok yarası asla iyileşmez. Open Subtitles ذلك لا بأس به لجرح سيّف، لكنّ جرح السهم لا يشفى أبداً
    Kurban alt sağ göğüs bölgesinden tek bir kurşun yarası almış. Open Subtitles الضحيه تعرضت لجرح من لطلقه واحده اسفل القفص الصدري جهة اليمين
    Görünüşe göre, deliğin altında bulduğumuz aşınma, aslında daha büyük bir yaranın alt kısmı. Open Subtitles يبدو أنّ الكشوط التي وجدناها أسفل الحفرة هي في الواقع القاعدة لجرح أكبر.
    Revire gidelim de bacağındaki yaraya bakayım. Open Subtitles دعينا نذهب للمستوصف وسالقى نظرة لجرح رجلك
    Tanrılar, Persleri yaralamak ve Yunanlıların moralini yükseltmemiz için fırsat verdi. Open Subtitles -لقد أعطتنا الآلهة الفرصة لجرح الفُرس ، ورفع الروح المعنوية لليونان.
    Bu çizme bu denli yeni bir yara için tasarlanmadı. Open Subtitles ولكن ما كان الحذاء معنياً لجرح جديد كهذا
    Kafanda bir yara izi yok. Open Subtitles لقد انتهيت ، لا يوجد اثر لجرح فى الرأس
    Başında... Derin bir yara izi var. Open Subtitles تبدو هذه الندبة لجرح عميق في راسه
    Mikrop kapmış olma ihtimali bulunan bir yara için antibiyotik lazım. Open Subtitles أحتاج إلى مضادات حيوية لجرح ربما التهب
    Kurşun yarasını yara bandıyla kapatmaya çalışmak bu. - Oh cidden mi? - Cidden. Open Subtitles . انها ضمادة لجرح الرصاصه
    Çok çirkin bir yara. Open Subtitles إنه لجرح قبيح جـدّاً ، آنستي
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.
    Bu kolundaki bıçak yarası için sana verdiğim antibiyotik. Open Subtitles هذا مضادك الحيوي الذي كنت اعطيك اياه لجرح السكينه الذي في ذراعك
    Bu tipik bir savunma yarası değil, ayrıca boğma senaryomuzu da destekleyen bir etken gibi görünmüyor. Open Subtitles هذا ليس نموذج لجرح دفاعي يبدو أنّه عامل بفرضية الإختناق لدينا
    Önemsiz mermi yarası diye bir şey yok. Open Subtitles لا يُعد بالشيء الكبير بالنسبة لجرح طفيف بعيار ناري
    Böyle büyük bir yaranın tek açıklaması. Open Subtitles انه التفسير الوحيد لجرح بهذا الحجم
    Ama Sid'in dediğine göre yaranın etrafındaki doku ve organlar donmuş ve daha önce hiçbir olayda böyle bir şeyle karşılaşmamış. Open Subtitles لكن " سيد " قال أن الأنسجة والأعضاء حول لجرح كانت متجمدة ولم تحدث في أي من هذه القضايا
    Ertesi öğleden sonra, güya kendi sebep olduğu yaranın acısına dayanamayacak duruma geldiğinde 64 yaşındaydı -- bu da, şansa bakın ki, Alberto Giacometti'nin hayatını kaybettiği yaş. TED وظل يكابد الالام حتى بعد ظهر اليوم التالي عندما استسلم أخيرا لجرح مفترض من طلق ناري ذاتي في سن 64 -- وهو، بالمصادفة، عمر البيرتو جياكوميتي عند وفاته.
    Açık yaraya benzeyen kurşun yarası. Open Subtitles مشابه لجرح دخول الرصاصة
    "milyonların yüreğini yaralamak için eşsiz bir melodiyle şıngırdarlar." Open Subtitles يَرْنّون مع الموسيقي لجرح قلوب الملايين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus