| Benim de bir işim var. Gezegendeki tek meşgul insan sen değilsin. | Open Subtitles | أنا لديّ عمل أيضاً، فأنتِ لستِ الشخص الوحيد الإكثر إنشغالاً في العالم. |
| Gelirdim ama işim var, sonra da geri dönmem gerek. | Open Subtitles | كنتُ لأفعل، ولكن لديّ عمل لأقوم بّه ثم أقوم بالرجوع |
| İşletmem gereken birlik, yapılacak işlerim var. | Open Subtitles | أنا رجل مشغول، لديّ نقابة يجب إدارتها، لديّ عمل عليّ أنجازه. |
| Üzgünüm ufaklık ama yapacak işlerim var. | Open Subtitles | أعتذر أيّها الصغير، ولكن لديّ عمل لأقوم به |
| Tatlım, halletmem gereken bir iş var. Sorumsuz bir koca istemezsin. | Open Subtitles | . لديّ عمل عليّ القيام به أنت لا ترغبين بزوج مُستهتر |
| Biliyorsun, bir işim hayatım ve olmam gereken yerler var. | Open Subtitles | تعلم, لديّ عمل و حياة وأماكن يجب أن أكون فيها |
| Bu kadar kısa kestiğim için bağışla ama yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | اعتذر عن هذه المقابلة القصيرة، ولكن لديّ عمل يتوجّب عليّ القيام به. |
| Gazeteler ne yazarsa yazsın, hala yapılacak bir işim var. | Open Subtitles | مهما قالته الصُحف ما زال لديّ عمل أقوم به |
| Kurt gibi kıvranan o küçük avcı kızı teslim etse hiçbir sorun kalmayacak. O kızla işim var. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو أن يحولني إليها المبيدة لديّ عمل معها |
| Hadi. - İskelede işim var. | Open Subtitles | براحتك ـ لديّ عمل في الميناء الساعة واحدة |
| Geceleyin işim var. Ama daha erken saatte uğrayabilirim. İstersen. | Open Subtitles | لديّ عمل متأخّر لليل للقيام به ولكن يمكنني التعريج عليك باكراً إن أردتِ |
| Hadi ama, öyle deme. Gelemem. İşim var. | Open Subtitles | بالله عليكِ ، لا تقولي ذلك أنا فقط لا يمكنني الذهاب ، أنا لديّ عمل ، هل تفهمين؟ |
| O zaman kusura bakmazsan, yapacak işlerim var. | Open Subtitles | إذاً ، إن كنت لا تمانع ، لديّ عمل لأنجزه |
| Buradan git. Yapacak işlerim var. Seni ararım biraz sonra. | Open Subtitles | انصرف، لديّ عمل لإنجزه سأتصل بك في وقت قريب |
| Ben de herkes kadar rol yapmayı severim, ama yapacak ciddi işlerim var. | Open Subtitles | أحب ألعاب الأدوار كغيري، لكن لديّ عمل حقيقي لأعمل عليه |
| Bu kağıtlara ihtiyacım var, yapacak işlerim var. Bütün gün bu evde oturup kalamam. | Open Subtitles | إني بحاجة إلى تلك الأوراق، لديّ عمل أنجزه لا يمكنني فحسب البقاء بين جدران البيت طوال اليوم |
| Teşekkürler. Rahatsız edilmemeyi yeğlerim. Yapmam gereken bir iş var da. | Open Subtitles | شُكرًا، أفضّل ألا يتم ازعاجنا، فإنّ لديّ عمل عليّ القيام به. |
| Yapmam gereken bir iş var, amirini mi arayayım, benimkini mi? | Open Subtitles | لديّ عمل أقوم به، لذا أيُفترض بي الإتصال بمُشرفك أو مُشرفي؟ |
| - Bak, buradan çıktığımızda bir evimiz olacak, benim harika bir işim olacak ve bütün bu çile sona erecek. | Open Subtitles | اسمعني، عندما تخرج ستكون لدينا شقّة، وسيكون لديّ عمل جيد وهذه المحنة بأكملها لن تبقى إلاّ مجرد صورة في حياتنا |
| Yapmam gerek işler var. İlgilenmem gerek yüzlerce müşteri var. | Open Subtitles | لديّ عمل لأنجزه أسيّر أعمال مئات العملاء |
| Seni sevdiğim kadar o hasta piçin kıçının tekmelenmesini görmek için buna Çalışmam lazım. | Open Subtitles | بقدر ما أحب رؤية مؤخّرة ذلك النذل تبرح ضربا، لديّ عمل لأقوم به |
| Beni bekleme. Gece yarısına kadar işte olacağım. | Open Subtitles | لا تنتظريني لديّ عمل حتى مُنتصف الليل. |
| Örümcek-Adam'ım, bir görevim var. | Open Subtitles | أنا " الرجل العنكبوت "، لديّ عمل لأقوم به |