"لست مضطرا" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda değilsin
        
    • gerek yok
        
    • zorunda değilim
        
    • zorunda değilsiniz
        
    • yapmak zorunda
        
    Bana işkence yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطرا ان تعذبني اسمحي لي ان اصلح الامر معك
    Sadece Daphne'yi görmek için geldiysen, kalmak zorunda değilsin. Open Subtitles نايلز,اذا كنت حضرت فقط لرؤية دافني فانت لست مضطرا للبقاء
    - Baba, birşey söylemek zorunda değilsin. - Bir tek şeyi bil... Open Subtitles أبى ، لست مضطرا لقول شئ يجب أن تعلمى شيئا واحدا
    Eğer "tereddüt" kelimesini dediğimi bile duyduysan bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles كما لو أنك تسمعني أقول كلمة شك لست مضطرا لفعل هذا
    Sanırım haberi duyup duymadığınızı sormama gerek yok. Open Subtitles أعتقد أني لست مضطرا لأسأكلم إن كنتم قد سمعتم الأخبار
    Problemlerini çözmek zorunda değilim. Kendin çöz. Open Subtitles أنا لست مضطرا ان احلها بدلا منك ينبغي ان تحلها بنفسك
    Hayır lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin kızgın ya da incinmiş değilim. Bizim bir ilişkimiz yok. Sorunun yok. Open Subtitles من فضلك ، انت لست مضطرا لهذا ، أنا لست غاضبة أو متألمة ، نحن لا شيء ، أنت على ما يرام
    Teal'c, sen kalmak zorunda değilsin. Neden gidip Hammond'a neler olduğunu anlatmıyorsun? Open Subtitles تيلك ، أنت لست مضطرا للبقاء لماذا لا تطلع هاموند على ما يحدث هنا ؟
    - Bizimle konuşmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنت لست مضطرا للكلام معنا لو لم تكن تريد
    Eğer istemiyorsan... bana hiçbir şey anlatmak zorunda değilsin. Open Subtitles لست مضطرا لأن تقول لي أي شيء فسأحترم رغبتك
    - Hayvanları öldürmekten hoşlanmam. - Hiçbir şey öldürmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا أحب قتل الحيوانات لست مضطرا لقتل أى شىء
    Her tarafı delik deşik bir arabayla dolaşmak zorunda değilsin biliyorsun. Open Subtitles لست مضطرا لقيادة سيارة مليئة بثقوب الرصاص كما تعلم
    Ayrıca, suçu üstüne atmama gerek yok. O kızı öldürdüğün anlaşıldığında ömür boyu yatacaksın. Open Subtitles لست مضطرا لذك ستعيش لقتل تلك البنت الصغيرة
    Bunu yapmana gerek yok. Dünyayi eski hâline çevirebiliriz. Open Subtitles لست مضطرا لفعل هذا يارجل يمكننا أن نعيد العالم لما كان عليه
    gerek yok. Yeterince kanıt var. Open Subtitles لست مضطرا لهذا فنحن لدينا الكثير ضدك على أى حال
    Lucas, okuldan kaçmana gerek yok. Benim bir şeyim yok. Open Subtitles تعلم, لوكاس, انت لست مضطرا لتتغيب عن المدرسه.
    -Bana özel davranmanıza gerek yok hocam Bu dersi alırken ben kararı verdim Open Subtitles لست مضطرا لاعطائي ميزة خاصة ايها الاستاذ فأنا افعل ما يفترض بي فعله في الفصل
    Onun boktan sorularına cevap vermek zorunda değilim. Open Subtitles انا لست مضطرا الى الاجابه على اسئلته الحقيره
    Ahlaksız bir emir. Savaş Yasalarına göre, uymak zorunda değilim. Open Subtitles هذا أمر غير أخلاقي يخالف قوانين الحرب أنا لست مضطرا للإلتزام به
    Burada oturup seni dinlemek zorunda değilim. Open Subtitles ,انا لست مضطرا للجلوس والاستماع لهذا الكلام
    Yani, şu korkunç polis memuruna söylemek zorunda değilsiniz. Open Subtitles أعنى أنك لست مضطرا لتخبر هذا الشرطى الكريه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus