| Seni uyarmıştım. Herkül'ün işi bu. Talos hepinizi öldürmek isteyecek. | Open Subtitles | "لقد حذرتك , انه خطأ "هركليز سيحاول "تالوس" قتلكم جميعا |
| Kutsal kuralları çiğnemenin bir bedeli olacağı hakkında Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من عواقب انتهاك القوانين المقدسة |
| Sana verdikleri ilaçlardan olmalı. Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | من المؤكد أن السبب هذه العقاقير التي جعلوك تستعملها لقد حذرتك |
| Seni uyardım, bir şey başlatırsan rütbeni indiririm dedim. | Open Subtitles | لقد حذرتك , لو بدأت فى أى شىء سأقوم بأعتقالك |
| Seni uyardım. Gibraltar'da fazladan kömür yüklemeliydik gemiye. | Open Subtitles | لقد حذرتك كان يجدر بنا تحميل فحم حجرى اضافى فى جبل طارق |
| İnekleri sahaya çıkarma konusunda Seni uyarmıştım, ama sen onun çuvallamayacağına dair bana teminat vermiştin. | Open Subtitles | لقد حذرتك بشأن إقحام المجموعة في مجال العمل و لكنك ضمنتها و قلت بأنها لن تخفق |
| Oraya asla bensiz gitmemen konusunda Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من الصعود إلى تلك الفتحات من دوني |
| Dinlemedin. Beni asla karın olarak kabul etmezler diye Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لم تستمع لي , لقد حذرتك من انهم لن يقبلوا بي أبداً كزوجتك |
| Benimle bir ilişki içinde olmak devamlı istek... ..içinde olmaktır diye Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك أن كونك في علاقة معي يعني أن تكون في حالة انتظار دائمة |
| Benden ona yaklaşmamı istediğinde Seni uyarmıştım, ...ilgilenmeyecek diye. | Open Subtitles | حسناً ؟ لقد حذرتك عندما طلبت مني أن أطلب منها أن تأتي أنه من الممكن أن ذلك لن يكون مهم بالنسبة لها |
| Pika Pika no Mi gücüne çok güveniyorsun diye Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك أن لاتعتمد كثيراَ على قوة البيكا بيكا نومى. |
| Benim gibilerden uzak durman için Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك بأن تبقى بعيدة عن رجال من نوعي لقد طلبت المستحيل |
| Bebeğimizin olmaması zaten kötü ama Polis Birliği konusunda Seni uyardım, seni beyaz Anglo erkeği! | Open Subtitles | أنه وضع صعب ألا يكون لى حبيبة لقد حذرتك ألا تعود للعمل مع الشرطة أيها الأبيض الشاحب |
| Seni uyardım, Sara. Bu senin asla kazanamayacağın bir savaş. | Open Subtitles | لقد حذرتك ساره هذه معركة لن تربحيها أبداً |
| Elementler insanların eline geçmesin diye Seni uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من أن تقع العناصر في أيدي البشر |
| Seni uyardım, Jessica. Sadece bir arada olmamızı istedim , ya sen? | Open Subtitles | لقد حذرتك يا "جيسيكا" أنت لم تستطيعى أن تحافظى على الأمور,أليس كذلك؟ |
| Seni uyardım dostum, uyardım. Bir işe başlayacak olursan her şeyi bırakıp sana kaynak yaparım dedim, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذرتك يا رجل، أنا حذرتك لو أنك حصلت على عمل آخر سوف أترك كل شيء |
| Ölecek! Seni uyarıyorum Melez. Daha fazla yaklaşma! | Open Subtitles | ستموت,لقد حذرتك أيها الدامبيل لا تقترب |
| Sana söylemiştim. Kavganın ortasında bazen kendimi kontrol edemiyorum dostum. | Open Subtitles | لقد حذرتك مُسبقاً، لا يُمكنني السيطرة على نفسيّ في وسط هذا القتال، يا رجل. |
| Yapmalıydım. Birşeyler yapmalıydım. Sana söyledim. | Open Subtitles | إضطررت لذلك , إضطررت لفعل شيء , لقد حذرتك |
| Sizi uyarmıştım. Böyle vakalarda fazla duygusal olunur. | Open Subtitles | لقد حذرتك من قبل أن الناس يصبحون عاطفيين في قضايا كهذه |
| Charlotte'la konuşman konusunda uyarmıştım seni. | Open Subtitles | لقد حذرتك أيها اللعين من التحدث إلى شارلوت |
| İşte. Uyarıldın. | Open Subtitles | حسناً، لقد حذرتك |