| Boynunu tedavi eden kişiye bisikleti vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لانك قلتي انك ستعطين الدراجه للذي يعالج رقبتك ويذهب ألمها |
| Şunun bilinmesini istiyorum ki; bizi Grendel'den kurtaracak kişiye krallığımın altınlarının yarısını vadediyorum. | Open Subtitles | اخبر الناس بأني سوف أقدم نصف ذهب مملكتي للذي يقتل جراندل |
| Ona ne yaparsan aynısını gerçek kişiye de yapmış olursun. | Open Subtitles | وتضعيه على ما يمثله وما يحصل للذي على شكله يحصل للشخص المقصود |
| Yaptıklarım için özür dilemek istedim olduğum kişi için. | Open Subtitles | حاولتُ إلى إعتذرْ عنه... للذي عَملتُ. للذي أَنا. |
| Ve sonunda , bir kişi için bir oda ayıracaz " birleşme " yapması için . | Open Subtitles | وأخيراً، سنحتفقظ بغرفة للذي " يجب أن ينضمّ " |
| Bir silah. Tehlikeli, özellikle de bulan kişi için. | Open Subtitles | سلاح خطير جداً، خصوصاً للذي يعثر عليه |
| Seni bu dünyanın toprağından yaratan Rabbe dön. | Open Subtitles | ستعود للذي أنشأك... من طين الأرض... |
| Seni bu dünyanın toprağından yaratan Rabbe dön. | Open Subtitles | ستعود للذي أنشأك... من طين الأرض... |
| Ayrıca lütfen özürlerimi "adını unuttuğum" kişiye benim için iletin. | Open Subtitles | وأرجوك قدمي اعتذاري للذي نسيت اسمه |
| Bunu bugün bana teslim edebilecek kişiye on bin dolar. | Open Subtitles | عشرة ألاف دولار للذي يجلب هذا اليوم |
| Onu iten kişiye iyice bakamadım. | Open Subtitles | لم أحصل أبداً على نظره جيده للذي دفعها |
| Yakalayacak kişi için süper bir ödül var! | Open Subtitles | ! هناك جائزة مميزة للذي يمسكها |
| Ben sadece beni tutan kişi için çalışırım. | Open Subtitles | أنا فقط أعمل للذي وظفني |
| Yakalayacak kişi için süper bir ödül var! | Open Subtitles | هناك جائزة مميزة للذي يمسكها ! |