"لم يكن ليفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmazdı
        
    • yapmaz
        
    • yapmış olamaz
        
    • yapamazdı
        
    • yapmayacağını
        
    • yapmadı
        
    Bunu bize yapmazdı. Bunu ailesine yapmazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعل هذا بنا لم يكن ليفعل هذا بعائلته
    Hayır tatlım. O asla... Bunu asla yapmazdı. Open Subtitles اوه يا إلهي لا ، لا حبيبي هو لم يكن ليفعل ابدا ذلك
    - Çok eğleniyor ve unutmuş olabilir mi? - Öyle bir şey yapmaz. Open Subtitles ألا يمكن أنّه يستمتع بوقته ونسي أن يتصل لم يكن ليفعل هذا أبدا
    - Hayır. Oğlumun saçını maviye boyayan da odur kesin. Oğlum yapmaz öyle şey. Open Subtitles ربما هي من صبغت شعره بالأزرق فهم لم يكن ليفعل ذلك
    Bunu düşünemem. O yapmış olamaz. Open Subtitles لم يكن ليفعل ذلك لم يكن ليفعل ذلك
    O bunu ailesine yapamazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعل هذا بنا لم يكن ليفعل هذا بعائلته
    Şimdi,sen parayı topladıktan sonra aynı şeyi onun sana yapmayacağını kim söyleyebilirdi? Open Subtitles ليتأكد من عدم قولهما أي شيئ. الآن، من يقول بأنه لم يكن ليفعل نفس الشيئ لكِ
    Benim babam hayatı boyunca yanlış bir şey yapmadı. Open Subtitles أبي لم يكن ليفعل اي شيء خاطيء في حياته
    Beni gerçekten sevmeseydi bunu yapmazdı. Open Subtitles هو لم يكن ليفعل ذلك لو لم يكن يحبني حقاً
    Sen olmasaydın bir bok yapmazdı, aptal sürtük. Open Subtitles هو لم يكن ليفعل اي شيئ لو لم تكوني انت ايتها العاهرة السخيفة
    Ve biliyorum ki eğer buraya sizi görmeye gelmeseydi bunu asla yapmazdı. Open Subtitles وأنا أعلم انه لم يكن ليفعل ذلك لو لم يأتي ليراك
    Bunu ilk tanıştığımızda yapmazdı. Open Subtitles أتعلمن، لم يكن ليفعل هذا أبدا في أوّل مرّة تقابلناَ
    Değer verdiğim adam bunların hiçbirini yapmazdı. Open Subtitles الرجل الذي اهتممت لأمره لم يكن ليفعل هذا
    Bana bir mesaj bırakmadan asla böyle bir şey yapmazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعل ذلك دون أن يترك ليّ رسالة
    Hayır, bana danışmadan öyle bir şey yapmaz. Open Subtitles كلاّ، لم يكن ليفعل ذلك ليس قبل أن يستشيرني أولاً
    Bu onu yapmaz ... O bunu yapmazdı ... O bunu bize yapmazdı. Open Subtitles إنه ليس ذلك الرجل لم يكن ليفعل هذا
    Yanılıyorsunuz. O asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles أنتِ مخطئة لم يكن ليفعل شيئ مثل هذا
    O bunu yapmış olamaz. Open Subtitles لم يكن ليفعل هذا
    Bunu bana yapmış olamaz. Open Subtitles لم يكن ليفعل هذا ليس بي
    Hayır. Böyle bir şeyi yapmış olamaz. Open Subtitles لا، لم يكن ليفعل هذا الشّيء
    Bunu yapmazdı, yapamazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعل هذا الامر، لن يستطع.
    Bunu yapamazdı, Andrew değil. Open Subtitles حسناً، لم يكن ليفعل ذلك، تلك ليست شيم (أندرو)
    - Baba toothless'in bunu yapmayacağını biliyorsun. Open Subtitles ابى انت تعلم ان توثليس لم يكن ليفعل هذا
    Evlendiğim insanın böyle bir şey... böyle bir şey yapmayacağını sanıyorum! Open Subtitles لأن الرجل الذي تزوجته لم يكن ل... لم يكن ليفعل شيء مثل ذلك!
    Hayır, hayır. Clay yapmadı bunu. Open Subtitles لا,لا,كلاي لم يكن ليفعل هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus