| Bunu bize yapmazdı. Bunu ailesine yapmazdı. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل هذا بنا لم يكن ليفعل هذا بعائلته |
| Hayır tatlım. O asla... Bunu asla yapmazdı. | Open Subtitles | اوه يا إلهي لا ، لا حبيبي هو لم يكن ليفعل ابدا ذلك |
| - Çok eğleniyor ve unutmuş olabilir mi? - Öyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | ألا يمكن أنّه يستمتع بوقته ونسي أن يتصل لم يكن ليفعل هذا أبدا |
| - Hayır. Oğlumun saçını maviye boyayan da odur kesin. Oğlum yapmaz öyle şey. | Open Subtitles | ربما هي من صبغت شعره بالأزرق فهم لم يكن ليفعل ذلك |
| Bunu düşünemem. O yapmış olamaz. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل ذلك لم يكن ليفعل ذلك |
| O bunu ailesine yapamazdı. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل هذا بنا لم يكن ليفعل هذا بعائلته |
| Şimdi,sen parayı topladıktan sonra aynı şeyi onun sana yapmayacağını kim söyleyebilirdi? | Open Subtitles | ليتأكد من عدم قولهما أي شيئ. الآن، من يقول بأنه لم يكن ليفعل نفس الشيئ لكِ |
| Benim babam hayatı boyunca yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | أبي لم يكن ليفعل اي شيء خاطيء في حياته |
| Beni gerçekten sevmeseydi bunu yapmazdı. | Open Subtitles | هو لم يكن ليفعل ذلك لو لم يكن يحبني حقاً |
| Sen olmasaydın bir bok yapmazdı, aptal sürtük. | Open Subtitles | هو لم يكن ليفعل اي شيئ لو لم تكوني انت ايتها العاهرة السخيفة |
| Ve biliyorum ki eğer buraya sizi görmeye gelmeseydi bunu asla yapmazdı. | Open Subtitles | وأنا أعلم انه لم يكن ليفعل ذلك لو لم يأتي ليراك |
| Bunu ilk tanıştığımızda yapmazdı. | Open Subtitles | أتعلمن، لم يكن ليفعل هذا أبدا في أوّل مرّة تقابلناَ |
| Değer verdiğim adam bunların hiçbirini yapmazdı. | Open Subtitles | الرجل الذي اهتممت لأمره لم يكن ليفعل هذا |
| Bana bir mesaj bırakmadan asla böyle bir şey yapmazdı. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل ذلك دون أن يترك ليّ رسالة |
| Hayır, bana danışmadan öyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | كلاّ، لم يكن ليفعل ذلك ليس قبل أن يستشيرني أولاً |
| Bu onu yapmaz ... O bunu yapmazdı ... O bunu bize yapmazdı. | Open Subtitles | إنه ليس ذلك الرجل لم يكن ليفعل هذا |
| Yanılıyorsunuz. O asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | أنتِ مخطئة لم يكن ليفعل شيئ مثل هذا |
| O bunu yapmış olamaz. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل هذا |
| Bunu bana yapmış olamaz. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل هذا ليس بي |
| Hayır. Böyle bir şeyi yapmış olamaz. | Open Subtitles | لا، لم يكن ليفعل هذا الشّيء |
| Bunu yapmazdı, yapamazdı. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل هذا الامر، لن يستطع. |
| Bunu yapamazdı, Andrew değil. | Open Subtitles | حسناً، لم يكن ليفعل ذلك، تلك ليست شيم (أندرو) |
| - Baba toothless'in bunu yapmayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | ابى انت تعلم ان توثليس لم يكن ليفعل هذا |
| Evlendiğim insanın böyle bir şey... böyle bir şey yapmayacağını sanıyorum! | Open Subtitles | لأن الرجل الذي تزوجته لم يكن ل... لم يكن ليفعل شيء مثل ذلك! |
| Hayır, hayır. Clay yapmadı bunu. | Open Subtitles | لا,لا,كلاي لم يكن ليفعل هذا |