pişman olmayacaksın. Kumpire 5 farklı malzeme koyuyorlar. | Open Subtitles | لن تندم على هذا,فهم يقدمون خمسة انواع اضافات على البطاطا المحمرة التي تحبها |
Teşekkürler şef. Teşekkürler şef. pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | أشكرك ياسيدي أشكرك ياسيدي أنت لن تندم على هذا |
- pişman olmayacaksın. - Bu künyeleri hak edeceksiniz. | Open Subtitles | . لن تندم على ذلك . أنت ستستحق هذه البطاقات |
Çok muhteşem bir iş çıkartacağım, pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | أنا سأقوم بعمل جيد حقا. لن تندم علي هذا. |
Desteğinize güvenebilir miyiz yani senatör? pişman olmayacaksınız. Andy, şampanya getir. | Open Subtitles | يمكننا الاعتماد على دعمك، سيناتور؟ لن تندم على ذلك. آندي أجلب قنينة الشامبانيا. |
Verdiğiniz fırsat için teşekkürler. pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | شكرًا لك على فرصة العمل لن تندم على ذلك. |
Thar verdiği karar için pişman olmakla kalmayıp... yardım etmem için yalvaracak. | Open Subtitles | سوف لن تندم ثار على قرارها فحسب ولكنها ستتوسل إلي لأساعدها |
Hiç önemli değil. Bir kez alacağımız bir şey. Söz veriyorum pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | لا يوجد عليه خصم ولكنه سيبقى طوال العمر أؤكد لك انك لن تندم عليه |
Hiç önemli değil. Bir kez alacağımız bir şey. Söz veriyorum pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | لا يوجد عليه خصم ولكنه سيبقى طوال العمر أؤكد لك انك لن تندم عليه |
Bundan pişman olmayacaksın. Bu dolandırıcılık şeyi için doğmuşum. | Open Subtitles | لن تندم على ذلك, فقد وُلدت لأقوم بخِدع الاحتيال |
pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | أعدني للعمل فحسب و لن تندم مطلقاً على هذا |
Ömrün boyunca pişman olmayacaksın nasılsa. | Open Subtitles | لا تكترث أنا متأكد بأنك لن تندم على هذا لبقية حياتك |
Bana ikinci bir şans verdiğine pişman olmayacaksın, Lon. | Open Subtitles | أنت لن تندم على إعطائي فرصة ثانية يا لون |
İnan bana, Zachary, buna pişman olmayacaksın. Şimdiden pişmanım. | Open Subtitles | صدّقنى يا زاكرى, انت لن تندم على هذا. |
-Buna pişman olmayacaksın. -Bu, "C" notundan hiç hoşlanmadım. | Open Subtitles | لن تندم علية - لم تعجبنى فكرة المئة دولار هذة - |
Size bir şey söyleyeyim. Burayı aldığınıza pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشيء لن تندم على شرائك هذا المكان |
pişman olmayacaksınız. Şey, belki biraz olabilirsiniz. | Open Subtitles | لن تندم على ذلك او ربما ستندم قليلاً |
Bu karardan pişman olmayacaksınız Bayan Patterson. | Open Subtitles | لن تندم على هذا القرار باترسون |
Teşekkürler, efendim. pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيدي أنت لن تندم على قرارك |
pişman olmayacaksınız Onbaşı. | Open Subtitles | لن تندم على هذا الامر , ايها العريف |