"لن يبقي" - Traduction Arabe en Turc

• kalmayacak
• kalmaz

Kanını mı istiyorsun? Onunla işim bittiğinde şişe kapağını dolduracak kadar kan kalmayacak.
تحتاجين إلي دمائها عندما أنتهي منها لن يبقي ما يكفي ليملأ غطاء زجاجة

Buraya çektiğimizde, yerlilerin birkaç eski yaka düğmesi ve paslı saç tokalarından başka bir şeyleri kalmayacak.
عندما نخرج من هنا، المواطنين لن يبقي لديهم شيئ سوى بعض أزرار الياقات ومشابك شعر صدئة

Binlerce yerli orada sizi bekliyor, ve işleri bittiğinde, sizden eser kalmayacak.
يوجد الآف الهنود بالأسفل عندما يتمكنون منك لن يبقي منك شيئاً

Dr. Cross'un Haven'da kalması için bir nedeni kalmaz.
لن يبقي للدكتورة كروس اي سبب للبقاء في هايفن

Eğer insanların ne düşündüklerini önceden tahmin edemezsen onlara verecek bir şans kalmaz.
أذا كنت جيدآ في معرفة ...طريقة تفكير البشر لن يبقي شيء للحظ

Birileri bunu durdurmazsa, neyin nerede olduğunu bilen kimse kalmayacak.
قبل أن يعرف أي أحد أين هم لذا لن يبقي أي أحد لكي يعرف ماذا حدث

Senin gidecek hiçbir yerin kalmayacak, cehennem sürtüğü!
وعندها , يا ساقطة الجحيم لن يبقي لديك مكان لتذهبي إليه

eğer gemiden atlarlarsa, risk bölgesine, küçük hücum harekâtınızı finanse edecek hiçbir şeyiniz kalmayacak, ki hâlâ kârlı finansal malzemeniz var.
لن يبقي لك شئ ليمول طلعاتك القصيرة داخل أرض الصكوك المالية المربحة والمليئة بالمخاطرة في نفس الوقت

Geriye bir şey kalmayacak.
لن يبقي شيء انتهي كل شيء

- Çünkü yüzünden eser kalmayacak. - Haydi.
لن يبقي في وجهك غيرها

Yakında geriye platform kalmayacak.
قريبا لن يبقي اية منصات

Bay Jang! Arazimi de evimi de alırsanız gidecek bir yerim kalmaz.
.. سيد (جانج) إن أخذت أرضي . لن يبقي لي مكان لأذهب إليه

Sonra da elimizde hiçbir şey kalmaz.
-وحينها لن يبقي لنا شيء