"ليس الى" - Traduction Arabe en Turc

    • değil
        
    O çocuğun sirkte olması gerek. Hamburger fırlatıyor olması değil. Open Subtitles هذا الولد ينتمى الى خيمة سيرك ليس الى شطائر الهامبورجر
    Şey, tam olarak bu sözlerle değil fakat, temelde evet. Open Subtitles حسناً , ليس الى هذه الحد لكن من حيث المبدأ , نعم فنحن شيء من هذا القبيل
    Bundan bir yıl sonra, senin gibi biri umut ve sağlık mesajlarını sadece Pasifik Kuzeybatı'ya değil, tüm ulusa ulaştırabilir. Open Subtitles بعد سنة من الان ستقدر ان تبث رسالتك الاستشفائية ليس الى الساحل الشمالي فقط ولكن الى الامة باكملها
    Bahar tatiline gidiyoruz, kütüphaneye değil. Open Subtitles نحن ذاهبون في عطلة الربيع ليس الى المكتبة
    Şayet tuzla buz olursa, tüm kuvvet yukarı çıkar, aşağı değil. Open Subtitles لأنه اذا تكسر كل هذه القوة ستذهب الى الأعلى و ليس الى الأسفل
    Yalnızca doğum günümde değil, ondan sonra da kalacak değil mi? Open Subtitles ليس الى عيد ميلادي وأيضا بعده ، أليس كذلك؟
    Daha değil lordum,ama yerlerini tespit ettik droidlerim ilerliyor. Open Subtitles ليس الى الان , يا سيدي , لكننا حددنا موقعهم و الاليين يتحركون الان
    Gellar seni karanlığa doğru çekiyor, Travis aydınlığa değil. Open Subtitles غيلر يسحبك نحو الظلام ، ترافيس ليس الى النور
    Pek oraya çıkmak değil de daha çok oraya dönmek gibi, Tom'la. Open Subtitles ليس الى العالم بل الى الوضع القديم مع توم
    Bir kalp sorunu var ama geçici iskemik atağa sebep olabilecek bir sorun değil. Open Subtitles لديه مشكلة قلبية و لكن ليس الى درجة ان تسبب له نوبة نقص اكسجين عابرة
    İçten ısıtılması lâzım, battaniye ile değil. Open Subtitles . انه يحتاج الى تدفئه نشطه , و ليس الى غطاء
    O kadar da değil. Open Subtitles بارد ؟ نعم و لكن ليس الى تلك الدرجة
    Yahudi işçilerin ücreti-- işçiye değil, doğrudan doğruya SS'e ödenir. Open Subtitles رواتب العمال اليهود,سوف تدفعه مباشرة الى النازيون ليس الى العمال-هم لا يحصلوا على شئ
    Tamam, ama daha değil, Simon. Open Subtitles اه , حسنا لكن ليس الى الآن سيمون
    Hayır. Sundance'e git. Ördeğe değil. Open Subtitles لا اذهب الى ساندنس ليس الى البطة
    Hayır. Sundance'e git. Ördeğe değil. Open Subtitles لا اذهب الى ساندنس ليس الى البطة
    Özel bir yer değil. Şeye doğru gidecektim... Open Subtitles ليس الى مكان مميز , انا فقط اردت ان
    Sen nefret ediyordum ama bu kez o kadar değil. Open Subtitles قلت إنى أكرهك، ولكن ليس الى هذا الحد
    Henüz değil. Başkent Lessu önemli bir konumda. Open Subtitles ليس الى الان "الموقع الرئيسى هو عاصمة "لاسو
    Ruhunu dinle evlat, bedeni değil. Open Subtitles إنصت الى الروح، بني ليس الى الجسد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus