Zamanımız tükeniyor ve biz hiçbir şey var, tekrar, gitmek için hiçbir şey. | Open Subtitles | الوقت ينفذ منا و ليس لدينا أي شيء إعادة ، لاشيء لنذهب منه |
Öyleyse hiçbir şey var. | Open Subtitles | لذا ليس لدينا أي شيء |
Burada Amerikan hükümetini kast ediyorum yoksa Amerikan vatandaşlarına karşı hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | سيأخذ الأمر سنين عديدة و بهذا أقصد مع حكومة الولايات المتحدة لأنه ليس لدينا أي شيء ضد الشعب الأمريكي |
Silahımız yok, paramız yok hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مال، ولا أسلحة ليس لدينا أي شيء |
Güç olmadan, şu anki koşulların hepsini çözmek için gerçekten meraklı olan gruba tedarik edecek bir şeyimiz olmaz. | TED | بدون قوة، ليس لدينا أي شيء لندعم تلك السلسة من أولئك الفضولين حقًا لحل جميع أوضاعنا الحالية. |
Arabada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا، فرانك، نحن ليس لدينا أي شيء في السيارة.. |
"Pirincimiz yok. Buğdayımız yok. hiçbir şeyimiz yok." diyorlar! | Open Subtitles | أنهم يقولوا "ليس لدينا أي أرز؛ ليس لدينا أي قمح.ليس لدينا أي شيء!" |
Takas edecek hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | وربما ليس لدينا أي شيء للتجارة |
Saklayacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ،كلارك)، لا بأس) ليس لدينا أي شيء لنخفيه |
hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء. |
Bir hafta daha kutlayacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء للاحتفال به لمدة أسبوع آخر |
Buy More'da bir satış falan yoksa konuşacak bir şeyimiz de yok. | Open Subtitles | إلاّ ان كان هناك تخفيضات في الـ باي مور ليس لدينا أي شيء لنتكلم عنه إذاً اعتقد انك لا تريد التحدث عن |
Evet, biz hiçbir şey ama kameralar bir ev dolusu var ve röntgenci dolu bir yeraltı. | Open Subtitles | أجل ، ليس لدينا أي شيء عدا عن منزل مليء بالكاميرات و مشاهدين من العالم السفلي |
Elimizde hiçbir şey yok. Biraz kanıta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء نحتاج لدليل |
Elimizde hiçbir şey yok. Biraz kanıta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء نحتاج لدليل |