"ما فيه الكفاية" - Traduction Arabe en Turc

    • Yeterince
        
    • Yeteri kadar
        
    • Yeteri kadarını
        
    • kadarı yeter
        
    Bu bebek Hayalet Şehri aydınlatmak için Yeterince enerji üretiyor. Open Subtitles هذا الطفل الرضيعِ وضِع ما فيه الكفاية لإضَاْءة مدينةِ الأشباح
    Bugün Yeterince sıkıntı yaşadığını düşünmüyor musun? Bırak biraz dinlensin. Open Subtitles ألا تعتقد أنه لاقى ما فيه الكفاية من المتاعب اليوم؟
    O şey senin yüzünden ortalıkta. Bence sen Yeterince şey yaptın. Open Subtitles تلك الآلة أصبحت في حوزتهم بسببك، أظنّك فعلت ما فيه الكفاية.
    Adamlar ve bayan, Yeteri kadar verdiniz. TED شباب، وامرأة، لقد قدمتم ما فيه الكفاية.
    Harry, bence bu gece Yeteri kadar içtin. Open Subtitles هاري، أعتقد أنّك شربت ما فيه الكفاية هذه الليلة.
    Sana dair yapacağım bir şey kalmadı artık. Yeterince biliyorum. Open Subtitles انا لا اريد ان افعل اى شئ لك لقد عرفت ما فيه الكفاية
    Pazar gününe sakla, Yeterince uzağa gidiyorsun. Open Subtitles ، أحتفظى بهذا للأحد أرتديتى ما فيه الكفاية
    Yeterince gördüm. Böyle tipleri daha önce de gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما فيه الكفاية لقد رأيت هذا الصنف من قبل
    Buna Yeterince cinayet derim ben. Open Subtitles ما أود قوله هو أنه تسبب بالقتل ما فيه الكفاية
    Yeterince şey gördük. Sahile geri dönelim. Open Subtitles لقد رأيت ما فيه الكفاية هيا لنعود الي البحر
    Sanırım onun amacını belirleyebilmek için Yeterince çeviri yapabildiğimi düşünüyorum. Open Subtitles أظن أنني ترجمت ما فيه الكفاية من هذه الكتابات لمعرفة الغرض منه
    Hadi kapatıyorum, bu saçmalıkla Yeterince uğraştım. Open Subtitles حسنا، لقد ضيعت ما فيه الكفاية من الوقت على هذا الهراء
    Yeterince izledik. Gelinciğini çağırmak istiyorum. Open Subtitles رأيت ما فيه الكفاية تريد الإتّصال بإبن عرس؟
    Yeterince alırsak ailen özgür ve zengin olur. Open Subtitles انظر، ربما حصلنا على ما فيه الكفاية عائلتك ستكون حرة ونظيفة
    Şimdiye kadar bunlardan Yeterince görmedin mi? Open Subtitles ألم ما تري ما فيه الكفاية من هذه حتى الآن ؟
    Bu deneyim Yeterince sefilce ve bizi insanlardan uzak tutuyor. Open Subtitles أتعلم، هذه التجربة تعيسة وعازلة ما فيه الكفاية
    Yani, son on yılda Claire'ın hayatı boyunca terapi görmesini gerektirecek Yeterince şey yaşadık zaten. Open Subtitles أَعْني، عِنْدَنا ما فيه الكفاية لل10 سَنَواتِ الماضية لضمان معالجة كلير مدى الحياة
    Bu konu hakkında Yeteri kadar konuştun, artık çeneni kapatabilirsin. Open Subtitles لقد قلت ما فيه الكفاية عن هذا الموضوع، حتى تتمكن من اغلاق فمك.
    Kapa çeneni, bir gün için başımıza Yeteri kadar dert açtın zaten. Open Subtitles صهٍ .. لقد فعلت ما فيه الكفاية اليوم
    Bu akşam Yeteri kadar sarsıldı. Open Subtitles لقد عانت ما فيه الكفاية هذه اللّيلة
    Her şeyini değil, ama... Yeteri kadarını. Open Subtitles ..ليس كلّشيء عنه ،لكن . ما فيه الكفاية.
    Biliyor musun, bu kadarı yeter. Open Subtitles أنت تعرف ما هي؟ حصلت على ما فيه الكفاية هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus