| Hayatta kalmak için her ağacın yapması gerekeni yaparak başarılı oldu. | Open Subtitles | لقد نجحت بفعل ما يتوجب على كل شجرة فعله حنى تنمو |
| Beni izlemeleri gerekmiyor. Ben yapmam gerekeni yapıyorum. | Open Subtitles | هم ليس من المفروض ان يتجسسون علي فانا اعمل ما يتوجب علي عمله |
| Beni izlemeleri gerekmiyor. Ben yapmam gerekeni yapıyorum. Gördün mü? | Open Subtitles | هم ليس من المفروض ان يتجسسون علي فانا اعمل ما يتوجب علي عمله |
| , ne gerekiyorsa herhangi anıları silin. Sen Wyatt alacak olanlar vardır. | Open Subtitles | نزيل كل الأدلة ، ونمحى كل الذكريات نفعل كل ما يتوجب علينا |
| Saçını çeker, gözünü çıkarır, taşaklarını tekmelerim. ne gerekiyorsa yaparım yani. | Open Subtitles | أسحب الشَعر, أفقأ الأعين, أضرب في المناطق الحساسة, أيّاً كان ما يتوجب عليّ فعله |
| eğer bu kızı istiyorsan, yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | انظر , اذا اردت هذه الفتاة افعل ما يتوجب فعله |
| Ben sadece insan olarak yapmam gerekeni yapıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أفعل ما يتوجب على أي شخص آخر فعله |
| Tekneye zamanında yetişemezsem, yapmanız gerekeni yapın. | Open Subtitles | إن لم أكن على متن القارب بالوقت المحدد فافعل ما يتوجب عليكَ فعله |
| Yapmam gerekeni bebeğim, bunu biliyorsun, değilmi ? | Open Subtitles | ما يتوجب عليّ، يا عزيزتي، تعرفين ذلك، صحيح؟ |
| Geldiklerinigördüğümüzdeise kendimizi korumak için yapmamız gerekeni yaparız. | Open Subtitles | .. وعندما نراهم قادمون نفعل ما يتوجب علينا فعله لحماية أنفسنا |
| İş o raddeye gelirse gerekeni yapacağım. | Open Subtitles | لو وصل الأمر لهذا ، سأفعل ما يتوجب عليّ فعله |
| Memnuniyetimizi gösteren küçük bir prim. Adamın dibisin, yapman gerekeni yaptın. | Open Subtitles | إنها علاوة صغيرة لأظهر لكَ كم أنا أقدر أنكَ فعلت ما يتوجب عليكَ أن تفعلهُ |
| Her zaman nasılsanız şimdi de öylesiniz. Yapması gerekeni yapan iyi bir adam. | Open Subtitles | تقف كما أنت دائماً، كرجل جيد يفعل ما يتوجب عليه فعله |
| Sizi içeri alacağım ve yapmanız gerekeni yapın ancak Başkan'a saygıyla yaklaşılacak. | Open Subtitles | سأحضرك،وتفعل ما يتوجب عليك فعله ولكن الرئيس سوف يُعامل بإحترام |
| Ders çalışmak imkansız hâle gelmişti. Yapmam gerekeni biliyordum. | Open Subtitles | و أصبح من الصعب أن تدرس و علمت ما يتوجب فعله |
| Ama senin rahatın için ne gerekiyorsa yapılacak. | Open Subtitles | ولكن ما يتوجب عمله لكى تكونٍ مرتاحه،سينفذ |
| ne gerekiyorsa onu yap, ama evde süt bitmiş. | Open Subtitles | افعل ما يتوجب عليك فعله ولكن يلزمنا الحليب |
| ne gerekiyorsa onu yap, ama sonra kendi hayatına geri dön. | Open Subtitles | افعل ما يتوجب عليك فعله لكن بعد ذلك عش حياتك |
| Torunumu almak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما يتوجب علي فعله من أجل إستعادة حفيدي |
| ne gerekiyorsa yap ama onları bu gemiden uzak tut. | Open Subtitles | أفعلي ما يتوجب عليكِ فعله، لكن أبقيهم بعيداً عن هذه السفينة. |
| Bir kez deneyeceğim ve eğer başarısız olursam ne gerekiyorsa onu yaparsınız. | Open Subtitles | .محاولة واحدة فقط ،وإذا فشلت المحاولة .أفعلوا ما يتوجب عليكم فعله |