Ondan bir adım önde olmak için nerede olduğunu bilmeliydim. | Open Subtitles | كنت بحاجة لمعرفة مكان تواجدها لأكون متقدم بخطوة عليها دائمًا |
Muirios çok büyük farkla önde. Onu asla yakalayamayacağız. | Open Subtitles | ميريس متقدم في الطيعه لن نستطيع اللحاق به |
Yoğunluğu düşük. Bu da ileri düzey osteoporoz anlamına geliyor. | Open Subtitles | الكثافة منخفضة والذي يشير إلى شكل متقدم من نخر العظام. |
Bu olayda, çok ileri düzeyde ve çok yüksek teknoloji bir kod parçasını hackleyebileceğimi bildiğim parçayı arıyordum ama o milyonlarca birin ve sıfırın içinde bir yerlerde gömülüydü. | TED | في هذه الحالة، كنت أبحث عن جزء جد متقدم وجد معقد من البرمجة كنت أعلم بأني قادر على قرصنته، لكنها كانت مختبئة في مكان ما داخل ملايين الآحاد والأصفار. |
2525 yılında, İnsan ırkı gelişmiş bir uzaylı müttefikle karşılaştı. | Open Subtitles | في العام 2525 ، جنس البشري، واجه تحالف غريب متقدم. |
Ben senden zaten bir adım öndeyim. Zaten güvenlik sistemini kırdım. | Open Subtitles | أوه،انا بالفعل متقدم خطوة واحدة عنك انا بالفعل اخترقت نظام الامن |
Ben hep senden bir adım önde oldum. | Open Subtitles | أنا دائماً متقدم عليك، لأنني أعرف ما تفكر فيه |
Ben hep senden bir adım önde oldum. | Open Subtitles | أنا دائماً متقدم عليك، لأنني أعرف ما تفكر فيه |
İkici yarıda Liverpool önde. | Open Subtitles | إذاً ها قد بدأنا الشوط الثاني ليفربول متقدم |
Öyleyse hapiste iki suçsuz adam var ve o bizden sekiz gün önde, o halde lütfen, işe başlayalım ve ne yapabileceğimize bir bakalım. | Open Subtitles | ومن ثم شغلنا بسالزار لكي يمنح نفسه وقتا للإختفاء إذاً فلدينا رجلين بريئين في السجن وهو متقدم علينا بثمانية أيام |
Eğer bir düğün planlıyorsan her zaman aynı şeyleri isteyen , sizden bir adım önde gibi görünen bir çift vardır. | Open Subtitles | عندما تخططون لحفل زفاف .. هنالك دائماً زوجان آخرين يملكان نفس الذوق هذا يبدوا انه متقدم عليك بخطوة |
Eğer bir düğün planlıyorsan her zaman aynı şeyleri isteyen , sizden bir adım önde gibi görünen bir çift vardır. | Open Subtitles | عندما تخططون لحفل زفاف .. هنالك دائماً زوجان آخرين يملكان نفس الذوق هذا يبدوا انه متقدم عليك بخطوة |
Kronik ve ölümcül hastalıklarla yaşayan çok sayıda insan var, herhangi bir ileri yaşta olan. | TED | هنالك أرقام مسجلة لحالات تعيش مع أمراض مزمنة وعضال حتى عمر متقدم |
Fakat iki yıl sonra, Kathleen'de ileri evrede yumurtalık kanseri teşhis edildi. | TED | لكن بعد عامين شخصت كاثلين بسرطان مبيض متقدم |
İkisi de ileri düzeyde uyuşturucu bağımlısıymış. | Open Subtitles | و الإثنين في حالة متقدم من إدمان المخدرات |
Bu arada, garajımda urania üretiyorum, böylece nükleer programım İranlılar kadar gelişmiş. | TED | وبالمناسبة، أصنع كعكاً أصفر في مرآبي، لذا فبرنامجي النووي متقدم بقدر برنامج الإيرانيين. |
Başlangıç olarak, bu bizimkinden çok daha gelişmiş bir toplum olacaktır. | TED | في البداية، سوف يكون مجتمع متقدم جداً عن مجتمعنا |
Belki bilmek istersin, ok Kuzey Amerika yerlileri tarzıydı, ama gelişmiş bir tasarım. | Open Subtitles | قد تحب معرفة ان السهم كان أمريكي الصنع لكن بتصميم متقدم |
Günde 20000. Ben 10 gün öndeyim. | Open Subtitles | 20ألف دولار باليوم و أنا متقدم 10 أيام |
Orada, tek başına adamlarının 20 metre önünde siyah bir ata biniyordu. | Open Subtitles | وهناك , وحيد 20ياردة متقدم على رجاله راكب على حصان أسود |
Bir de önemi varsa sen aslında bana göre sadece yarım adım öndesin. | Open Subtitles | و من أجل ما يستحق أنت فى الحقيقه متقدم نصف خطوه عنى بالنسبه لى |
Kısmen hayli ilerlemiş olduğu zaman, geç evrede fark edildiğinden ve çok genetik değişimi olduğu için çok saldırgan bir kanserdir. | TED | إنه سرطان شديد العدوانية، في جزء لأنه أكتشف في مراحل متأخرة جداً، عندما يكون متقدم جداً وهناك عدد من الطفرات الجينية. |
Her nedense sizi daha çok, ağırbaşlı ve yaşlı bir bey olarak düşünüyordum. | Open Subtitles | بطريقة ما , فقد كنت أتصورك كرجل مهيوب متقدم في السن |
Konuşmam gereken herkes bizden 8 saat ileride. | Open Subtitles | وكل شخص إضطررت للتحدث معه متقدم علينا بثمان ساعات. |
Her yıl Dünya genelinden 3000 başvuru alıyoruz. | Open Subtitles | نتلقى 3،000 متقدم في جميع أنحاء العالم كل سنة. |
Hala bir adım öndeyken neden vazgeçmiyorsun? | Open Subtitles | "لماذا لا تقوم بـ إنهائها بينما أنت لا تزال متقدم " |
Bu yüzden hep bizden bir adım öndeydi. | Open Subtitles | هكذا كان متقدم علينا بخطوة طوال الوقت |
Bulls takımı 8 puan öndeymiş. | Open Subtitles | فريق "الثيران" متقدم بفارق 8 نقاط |