Kendimi aynı Regina'nın kızların değiştiğini bildiğini öğrendiğimizdeki gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر مثلما حصل عندما وجدنا أن ريجينا تعلم بأمر التبديل |
O zaman geldiğinde, birlikte büyük annenin evlilik töreninide ki gibi çitlerden atlayıp kaçarız. İşte bu yüzden bu adamı seviyorum. | Open Subtitles | ثم سنذهب خلف السياج مثلما حصل في يوم زفاف جدتي لهذا السبب احب هذا الشاب |
Benim yaptığım gibi birini kaybedersen, anlarsın. | Open Subtitles | لو خسرت شخص ما مثلما حصل لي , فسوف تفهمين ذلك |
Son iki seferdeki gibi, her yer temiz. | Open Subtitles | كل شيء خال من جديد مثلما حصل في المرتين الماضيتين |
Ben de Cleveland gibi tazminat almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تعويضاً مثلما حصل عليه كليفلاند |
İlk tanıştığımızdaki gibi. | Open Subtitles | مثلما حصل عندما قابلتك لأول مرة |
Tıpkı dedem ve ninem gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حصل مع جدِّي و جدَّتي |
Tıpkı dedem ve nenemin aşkı gibi. | Open Subtitles | تمامًا مثلما حصل مع جدِّي و جدَّتي |
Benim gibi değildin. Karım gibi olmadı. | Open Subtitles | ليس مثلي، ليس مثلما حصل لزوجتي |
Benim gibi değildin. Karım gibi olmadı. | Open Subtitles | ليس مثلي، ليس مثلما حصل لزوجتي |
Jimmy, aynı senin gibi ikinci bir şansa ihtiyacı var. | Open Subtitles | جيمي يحتاج لفرصة ثانية مثلما حصل معك |
Ama olay mahalli Christensen ve Anker'inkiler gibi hazırlanmış ve ışıklandırılmıştı. | Open Subtitles | ولكن لقد كان منظمّ ومُدبر مثلما حصل مع (كريستن) و (أنكار) |
Olay, Haymer vakasının sonu gibi şekilleniyor. | Open Subtitles | فهذا الأمر على وشك أن ينتهي مثلما حصل بقضيّة (هايمر) |
Aynen 2008 deki gibi. | Open Subtitles | مثلما حصل عام 2008 |
Ya Maura gibi o da aklını yitirirse? | Open Subtitles | ماذا لو فقد عقله مثلما حصل لـ(ماورا)؟ |
Burada kaldık A.J gibi | Open Subtitles | نحن محاصرون مثلما حصل مع (أي-جي) |
Aynı Mikhail'deki gibi. | Open Subtitles | مثلما حصل مع (ميخائيل). |
Sturgis'i tekrardan yaşıyormuşum gibi. | Open Subtitles | سيحصل مثلما حصل في (ستورجيس). |
Ölüm Kitabı'ndaki gibi. | Open Subtitles | - مثلما حصل في (ميسري) |