Bir şey çalmak isteseydim fark etmeyeceğiniz bir şey alırdım, ortalıkta bıraktığınız 10 laptoptan biri gibi. | Open Subtitles | اذا اردت سرقت شيء سوف اسرق شيء انتم لن تلاحظوه مثل واحد من الحواسيب المحمولة العشرة هذه التي تتركونها في الارجاء يارفاق |
Ya da eskiden kulüplere gittiği adamlardan biri gibi olmadığım için? | Open Subtitles | وليس مثل واحد من هؤلاء الرجال كانت المستخدمة للخروج مع في النوادي؟ |
Hardy Gençleri'ndeki çocuklardan biri gibi. | Open Subtitles | فقط مثل واحد من الشبان الأقوياء |
Şu an, kadınlar asla başkan olmamalı çünkü regl dönemleri kararlarını etkiler, diye düşünen erkeklerden biri gibi konuştun. | Open Subtitles | حسنا الان انت تبدو مثل واحد من اولائك الاشخاص الذين يعتقدون ان المرأة لا يتعين ان تكون رئيسة لإن الحيض سوف يشكل تأثيرا على قرارها |
- Yedi cücelerden biri gibi. | Open Subtitles | الكبرى، مثل واحد من الأقزام السبعة. |
Kendimi öğrencilerimden biri gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كان مثل واحد من طلابي. |
Bizim... Bizim yatırımcılardan biri gibi. | Open Subtitles | إنّه مثل واحد من مستثمرينا. |