| Ani bir panik seli tüm vücuduna yayıldı ve onu terli avuçlar, sersem bir kafa ve çok hızlı atan bir kalple baş başa bıraktı. | TED | اندفاع مفاجئ من الذعر اجتاح جسمه، مما أصاب الكفين بحالة تعرق ، وتسارع في دقات القلب و تشوش بالذهن |
| Fakat bu kitap Patrick'i bir panik haline soktu. | TED | إلا أن هذا الكتاب أصاب باتريك بنوعٍ من الذعر. |
| Ulusun başkentinde endişe ve kaygı hakim olsa da, panik belirtisi yok. | Open Subtitles | هنا في عاصمة البلاد هناك القلق والانشغال ، ولكن لم تظهر بوادر ملموسة من الذعر. |
| Bunun sebep olabileceği paniği anlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتفهم اي نوع من الذعر من الممكن ان يسببه ذلك؟ |
| ..panikle kaçıp, sonra da Özür dilemek için geri gelmenle alakalıydı | Open Subtitles | كان المصعد لحظة من العاطفة تبعه لحظة من الذعر من طرفك كما يبدو |
| Dinleyin,Bay Bennell, panik yaratmak istemiyoruz. | Open Subtitles | الاستماع، السيد بينيل، ونحن لا أريد خلق حالة من الذعر. |
| panik bütün ülkede hızla yayılmaya devam ediyor ve binlerce insan sokaklara döküldü. | Open Subtitles | حالة من الذعر اجتاحت الأرياف هلع الألاف الى الشوارع |
| Bunu otopsi gelinceye kadar gizli tutsak iyi olur. panik yaratmak istemem. | Open Subtitles | دعنا نبقي هذا في طي الكتمان حتى تظهر نتائج تشريج الجثة لا أريد البدأ في نشر حالة من الذعر |
| Hepsi panik içinde koşuşturmaya başlıyor. | Open Subtitles | جميعهم بدأوا بالجري في الأرجاء بحالة من الذعر |
| Biraz panik insanları daha tedbirli yapabilir. Belki bazı hayatları kurtarabilir. | Open Subtitles | قليل من الذعر ، ربما جعل الناس حريصين ربما يحفظ بعض الأرواح |
| Herhangi bir panik durumunda, bütün gözlerin... | Open Subtitles | هل لاحظ أي منكم أنه عندما يكون هناك حالة من الذعر. |
| Bu, maksimum panik yaratmak için hedeflenmiş bir saldırıydı. | Open Subtitles | كان هذا هجوماً مقصوداً لإحداث أقصى درجة من الذعر |
| Sende panik atak var, kanser değil. | Open Subtitles | انت مريض بنوبات من الذعر وليس بالمرض الخبيث |
| Sadece panik. İtfaiye geldi. Senin kontrol anlayışın bu mu? | Open Subtitles | مـجرد حالة من الذعر ، إدارة مكافحة الحريق هنا أهـذهِ هي فكرتك عن السيطرة؟ |
| panik olacaktır. Elinizden geldiğini yapın. | Open Subtitles | سيكون هناك حاله من الذعر استخدمها على قدر مايمكنك ترجمـــــه الجزار |
| panik atak belirtiniz, ani kalp rahatsızlıklarınız yada felç geçirme sorununuz yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس لديكما أضرار من الذعر سكتة قلبية مفاجئة أو أصابة بالشلل أليس كذلك؟ |
| Usta Jim, Troller olarak varlığımızı paniği önlemek adına kendimizi türünüzden gizlemek için çok çabaladık. | Open Subtitles | سيد جيم، نحن الغيلان قطعنا اشواطا طويلة لنبقي امرنا سر الوجود من نوعكم الخاص، لئلا تكون هناك حالة من الذعر. أوه، يا إلهي. |
| Öyle bir paniği taklit edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يُمكنك تزييف ذلك النوع من الذعر . |
| Doğru, panikle ayağa kalkıyorum, sandalyem devriliyor. | Open Subtitles | صحيح، أنا قفزت في حالة من الذعر وقعت من على مقعدي |
| Ve de çaresiz bir panikle, kafein yüklü bir beyinle yazışın... | Open Subtitles | -وبعدها الكتابة في حالة من الذعر اليائسة -الناجم عن شرب الكافيين؟ -ذلك الأسلوب؟ |