Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها |
Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها |
Bu pozisyonda olmak senin için zor olmali zayif oldugunu anlamak. | Open Subtitles | لا بد أنه من الصعب عليك أن تكون بهذا الوضع أن تشعر بأنّك ضعيف |
Gördüğüme göre kendini öğretmenlik mesleğine adamışsın ve ayrıca sosyal olmanın senin için zor olduğu biliyorum. | Open Subtitles | أرى أنك لجأت لمجال التعليم لكنني أتفهم أيضاً كم من الصعب عليك أن تكون اجتماعياً |
Neden kabullenmek senin için bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا من الصعب عليك أن تتقبل الأمر؟ |
Pablo'nun emirlerini uygulamak neden senin için bu kadar zor. | Open Subtitles | لماذا من الصعب عليك أن تنفذ أوامر (بابلو) ؟ |
Herkese ailenle olduğunu burada olmanın senin için çok zor olduğunu söylerim. | Open Subtitles | بوسعي إخبار الجميع أنّك مع أسرتك، وأنّه من الصعب عليك أن تعودي. |
Hayır, inanmak ne kadar zor olsa da size yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | لا ، لقد جئت إلى هنا لمساعدتك ، هل من الصعب عليك أن تصدق |
Annenin böyle bir şey yapabileceğini duymanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama gerçek bu. | Open Subtitles | متأكدة أنه من الصعب عليك أن تسمع أن أمك قادرة على فعل شيء كهذا، ولكن هذا حقيقي |
Kehanetlerle ilgili şeyleri ve bunu yapmanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ... أعرف عن النبوءات وأنا أعرف أنه لكان ... من الصعب عليك أن تفعل ما فعلته ... |
Bir Atriana aşık olmak senin için zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه من الصعب عليك أن تكوني حبيبة أحد الأتريين |
Ve bana özgürce yaşamanın senin için zor olacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | وأنت تقول بأنه من الصعب عليك أن تتحرر؟ |
Eve dönmenin senin için zor olduğunu biliyorum ama seni ne kadar sevdiğimi ve seyircilere doğru baktığımda orada olduğunu ve beni dinlediğini bilmek benim için çok şey ifade ederdi. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب عليك أن تأتي للمنزل لكن... حسناً، أنت تعرفين كم أحبكِ وكم سيعني لي أن تنظري في لقطات الماضي وتعلمي أنكِ كنتِ هناك ،كنتِ تستمعين |
Hatırlamanın senin için çok zor olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | تقول أنه من الصعب عليك أن تتذكر. |
Çünkü biliyorum ki gerçekten uzun bir zamandır yalnızsın, ve en iyi arkadaşının çok mutlu ve aşık olması senin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | -لا لأني أعرف بأنك بقيت عزباء لمدة طويلة. ولا بد من أنه سيكون من الصعب عليك أن تجدي صديقتك المقربة... |