| Şu anda geçerli kaos durumu sonsuza kadar sürmeyecek bir düzen gelmesi gerek. | Open Subtitles | هذا الوضع الحالى من الفوضى لن يدوم للابد يجب ان يكون هناك نظام |
| Aynen başlangıçta bir kaosun içinden gelen beyin gibi sonunda kaosa doğru geri dönüyor. | TED | وكما أن الدماغ جاء في البداية من الفوضى، فهو يعود الى هذه الحالة من الفوضى في نهاية المطاف. |
| Onu indirirsin, bir iki at onun üzerine düşer. kargaşa çıkacaktır. Emin olabilirsin. | Open Subtitles | سيتكوم عليه حصانان آخران سيكون هناك الكثير من الفوضى |
| Bence, Başkanın pisliği temizlemesi lazım. | Open Subtitles | انها بحاجة الى رئيس جيد يخلصها من الفوضى التى تعانى منها. علية ان يطهرها من جميع القاذورات العالقة بها. |
| - bir karışıklık yaşanabilir. - Beni öldüreceklerdi. | Open Subtitles | ـ قد يحدث قليل من الفوضى ـ كانوا سيقتلونني |
| Eski düzen çöktü. Düzen Efendileri dağılmış durumda. | Open Subtitles | الأوامر القديمة سقطت إنّ لورداتَ النظامَ في حالة من الفوضى. |
| Birçok şehirde trafik zaten karmakarışık ve biz daha fazla karışıklık istemiyoruz. | TED | في العديد من المدن، المرور فوضوي جدًا، ونحن لا نحتاج إلى المزيد من الفوضى. |
| Bu Medellín kartelinde daha fazla kaos ve karışıklık yaratacaktı. | Open Subtitles | لإن ذلك يعني المزيد من الفوضى والإرتباك داخل منظمة ميدلين |
| Bunu yaparken tamamen belirleyici kaos kullanıyorlar. | TED | انهم يستخدمون حقا نوعا من الفوضى القطعية للقيام بذلك. |
| Bunlar kaos ve düzenin, matematiksel zariflik ve çirkinliğin karışımıdır. | TED | إنها خليط من الفوضى والنظام، من الرقي الرياضي والقبح. |
| Ama İngiliz yönetimi olmasa bu ülke kaosa sürüklenir. | Open Subtitles | بدون السيادة البريطانية سيسود هذا البلد حالة من الفوضى |
| Oh, o kaosa, sivil savaşa, ırklar arasındaki kine sahipti. bu tamamen saçmalık. | Open Subtitles | كانت البلاد في حال من الفوضى والكراهية بين الأعراق |
| Haberlerde tüm ülkede kargaşa olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الأخبار تقول أن . البلاد غرقت في حالة من الفوضى |
| Güzel Gotham'da kargaşa yaratabileceğiz. | Open Subtitles | سيل من النقود سينهمر على مدينة جوثام الجميلة, وسيل منهمر من الفوضى |
| Bence, Başkanın pisliği temizlemesi lazım. | Open Subtitles | انها بحاجة الى رئيس جيد يخلصها من الفوضى التى تعانى منها. |
| Köpeğe dört kurşun pisliği artırmak için sıkıldı. | Open Subtitles | أربع طلقات للكلب لعمل أعلى قدر من الفوضى |
| Biliyorum mutlaka bir karışıklık olmuştur. | Open Subtitles | أنظري , لابد أنه حدث نوع ,ما من الفوضى |
| # Ve sarhoş olursam bir karışıklık çıkarmaya mahkumum. # | Open Subtitles | "وإذا كان يمكنني الحصول على مخاض .." "ثم أنا ملزمة لجعل حالة من الفوضى." |
| Christy, şu an, üç yıl önce toplantılara katılan o dağılmış halinden tamamen farklı bir insansın. | Open Subtitles | كريستي، كنت شخص مختلف تماما من الفوضى الساخنة التي زحف الى ذلك الاجتماع |
| Dairen hala karmakarışık. | Open Subtitles | مكانك لا يزال في حالة من الفوضى. |
| Bu iyi. Çünkü içerisi şu an biraz karışık. | Open Subtitles | جيد.لانه هناك قليلا من الفوضى في الوقت الراهن |
| Vicdansız birinin neden olacağı kargaşayı düşünsene. | Open Subtitles | فكروا بما قد يصنعه شخص عديم الضمير، من الفوضى. |