| Belki de bilmiyorsun, çünkü birbirimize dair korkularımız eşzamanlı değil. | TED | ربما لا تعرف، لأن خوفنا من بعضنا البعض ليس متناسقاً. |
| Bize, birbirimize karşı şüpheli olmamızı söyleyen tüm fikirleri reddederdik. | TED | قد نرفضُ كل الأفكار التي تجعلنا مرتابين من بعضنا البعض. |
| bu en temel gerçekle yönümüz belirlenmeli ve birbirimize iyi kalple ve şefkatle yaklaşmalıyız. | TED | وأنّه علينا أن نلتمس الطريق من خلال هذا المعطى البسيط، وأن نقترب من بعضنا البعض بكرمٍ وعطف. |
| Teknolojiden çok fazla şey beklerken birbirimizden beklentilerimiz azalmış. | TED | نتوقع أكثر من التكنولوجيا وأقل من بعضنا البعض. |
| Biz hiç birbirimizden sıkılmıyoruz. Eminim ki sıkılmayacağız da. | TED | و نحن لا نمل من بعضنا و انا متأكد اننا مستقبلا لن نمل ابدا. |
| Modern iş yerlerine baktığımda şunu görüyor ve inanıyorum ki bizim çağımızın ticari dayanağı kuşaklararası bilgelik kanallarını açmak olmalı. Böylece birbirimizden öğrenebiliriz. | TED | بالنظر إلى مقرات العمل الحديثة، أنا أعتقد بأن الاتفاقيات التجارية لوقتنا الحالي تفتح روابط الحكمة بين الأجيال حتى نتعلم جميعًا من بعضنا البعض. |
| İkimizin de eğitmen olması gerçeği bizi birbirimize pek yaklaştırmıyor. | Open Subtitles | حقيقة أن كلانا مدرّسان لم تُقرّبنا من بعضنا. |
| Biliyor musun, Preston, sen ve ben birbirimize yaklaşık 8 metre mesafede duruyoruz. | Open Subtitles | أتعلم يا بريستون ,انا وانت نقف على بعد 25 قدم من بعضنا |
| Bu bağ bizi birbirimize çekiyor. | Open Subtitles | هناك حبل ذلك يسحبنا على مقربة من بعضنا البعض. |
| Ben sadece birbirimize içerlemeyelim istiyorum. Evet. | Open Subtitles | انا فقط لا اريد ان نستاء من بعضنا البعض. |
| Biliyorum bazen birbirimize kızarız ama hiç uzatmayız, çünkü biz aileyiz. | Open Subtitles | أعني، نعم نعم نغضب من بعضنا البعض لكننا لم نكن نتجاوز الحدود كما تعرف لأننا، لأننا عائلة |
| Ama babamla ben de yaşadığımız sorunlardan sonra birbirimize hiç olmadığı kadar yakınlaşmıştık. | Open Subtitles | , لكن بعد كل شئ لقد مررت بمشاكل مع أبى . نحن لم نكن ابداً مقربين من بعضنا البعض |
| Ama birbirimize çok yakınız değiliz. Aramızda şakalar yapmıyoruz. | Open Subtitles | لكن لسنا بهذا القرب من بعضنا إنه ليس وكأننا نملك في جعبتنا دعابات |
| Anlıyorum! Evet, amaç bizi birbirimizden korkar durumda bırakmak. | Open Subtitles | لقد فهمت ، إن الهدف هو إخافتنا من بعضنا البعض |
| Ama yine de birbirimizden çok şey öğrendik. | Open Subtitles | ومع ذلك هناك الكثير مما تعلمناه من بعضنا البعض |
| Savaşı durdurursak birbirimizden birçok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | أنا أعرف يمكننا أن نتعلم الكثير من بعضنا اذا استطعنا أن نناقش حقيقة |
| birbirimizden öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف يمكننا أن نتعلم الكثير من بعضنا |
| birbirimizden rüzgarımızı çalmadan önce onu bizden çalan erkeklerle zaten yeterince sorunumuz vardı. | Open Subtitles | لدينا ما يكفى من المشاكل من الرجال الذين يسرقوا ريحنا بدون اخذه من بعضنا |
| Okulu bitirebilmemizin tek yolu birbirimizden kopya çekmemizdi. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لاجتياز الدراسة كان بالغش من بعضنا البعض |
| Okulu bitirebilmemizin tek yolu birbirimizden kopya çekmemizdi. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لاجتياز الدراسة كان بالغش من بعضنا البعض |