| İnan bana, sevdiğin suçlu bir kardeşin olması nasıl bir şeydir iyi bilirim. | Open Subtitles | صدقني ، أنا أعلم بشأن ما مررت به أن تحظى بشقيق مُجرم تُحبه |
| Vahşi bir suçlu, doğuştan katil. Asla değişmeyecek. | Open Subtitles | إنه مُجرم عنيف، مُجرم وُلد ليقتُل، لن يتغيّر أبداً |
| O, suçlu olduğunu bildiği biriyle birlikte olabilecek tür bir insan değil. | Open Subtitles | ليست من النوع الذي يتحمّل البقاء برفقة مُجرم. |
| Lakin kurban veya mücrim olun eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz. | Open Subtitles | ،لكن سواء كنت ضحيّة أو مُجرم .لو ظهر رقمك، فإننا سنجدك |
| Bizi asla bulamazsınız. Lakin kurban veya fail olun, eğer numaranız çıktıysa biz sizi buluruz. | Open Subtitles | لن تجدونا أبدًا، لكن سواء كنت ضحيّة أو مُجرم لو ظهر رقمك، فإننا سنجدك |
| Hiç kimsenin bir suçluyu işe almayacağı için, karısının ona baktığını bilen komşulara gülümsemek ve kafa sallamak? | Open Subtitles | الإبتسام والإيماء للجيران الذين يعرفون أن زوجتك هي المُعيلة لأنك مُجرم ولن يستأجرك أحد؟ |
| Kurbanımız pişkin bir suçlu ya da çok yanlış anlaşılmış Dickensvari bir kimsesiz. | Open Subtitles | إمّا أنّ ضحيّتنا مُجرم قاسٍ أو أسيء فهمه مأساوياً. |
| Ama onu boyunduruk altında tuttuğumuz sürece ona bir suçlu gibi davrandığımız sürece o da hep suçlu olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | ولكن طالما نُبقيه مُقيداً، ما دُمنا نُعامله كالمُجرم، فسوف يعتقد دوماً أنّه مُجرم |
| Ebeveyn grupları ve meclis komitesi üstümüze geldiklerinde seni ele aldılar. Bir suçlu gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | عندما سعت تلك المجموعة ورائنا كنت أنت هدفهم، لقد تصرفت وكأنك مُجرم. |
| Ancak biri, bugüne kadar peşine düştüğüm en azılı suçlu. | Open Subtitles | لكن واحد منهم هو أخطر مُجرم سبق وأن لاحقته. |
| O zaman bu kesin çok önemli bir suçlu olduğunun işareti. | Open Subtitles | رائع، هذا هو الدليل على أنه مُجرم مُحترف |
| İki yaşlı vatandaşı öldürmüş hüküm giymiş suçlu. | Open Subtitles | هو مُجرم محكوم، قتل مواطنين كبيرين بالسن. |
| Sonuçta adam tehlikeli bir suçlu ve birisi sana zarar verirse buna dayanamam. | Open Subtitles | فهو مُجرم خطير في الأخير، ولن أستطيع التحمّل لو آذاكِ أحد. |
| Denizcimizin kurban mı mücrim mi olduğu konusunda bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أيّ فكرة عمّا لو كان بحّارنا ضحيّة أو مُجرم بعد؟ |
| Lakin kurban veya mücrim olun eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz. | Open Subtitles | ،لكن سواء كنت ضحيّة أو مُجرم .لو ظهر رقمك، فإننا سنجدك |
| Yakaladığımız her süper suçluyu idam etmeyeceksek siz dâhilerin onları koyabileceğimiz bir yer bulması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنُ، ما لم نخطط لإعدام كل مُجرم خارق نعتقله، أنتم أيها العباقرة عليكم إيجاد مكان أخر ليحتجزهم. |
| Mesela, FBI ve Interpol tarafından aranan uluslararası bir suçluyla burada oturup ne konuştuğunu anlatamayacağın gibi. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، القصة الوحيدة هُنا ستكون إجتماعك الودود مع مُجرم عالمي مطلوب من قِبل المكتب الفيدرالي والإنتربول |
| Size varlığından emin olmadığınız bir suçludan bahsettim ve şimdi gözaltında. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم عن مُجرم لم تكونوا تعلمون بشأن وجوده وهو الآن في حضانتكم |
| Zeki bir suçlunun ilk yapacağı iş kanıtları yok etmektir. | Open Subtitles | أوّل شيءٍ يفعله مُجرم ذكيّ هو تدمير الأدلة. |
| O, avlanması, yakalanması ve yargılanması gereken bir suçludur. | Open Subtitles | إنهُ مُجرم ويجب أن يُطارد، ويُمسك ويُقدّم للمُحاكمة. |