Cebinde bir not vardı, ve o kampüsün diğer tarafındaydı. | Open Subtitles | أي مُلاحظة كَانتْ في جيبِها، وهو كَانَ عبر الحرم الجامعي. |
Bu, evde ekmek yok diye buzdolabına not yazmak değil ki. | Open Subtitles | ليس كأنّكِ ستتركين مُلاحظة لنفسكِ، لشراء الخبز في الطريق إلى المنزل. |
Odayı boşaltırken ne bir not ne de son kirasını bırakmış. | Open Subtitles | لقد غادر المكان دون أن يترك مُلاحظة أو إيجاره للشهر الماضي. |
Ona bir hediye gönderelim üzerinde de bir not olmalı | Open Subtitles | سَنُرسلُ هدية عند بابِه على سيكون هناك مُلاحظة للقِراءة |
Fakat itiraf etmeliyim ki intihar notu oldukça yaratıcıydı. | Open Subtitles | على أية حال، أنا يَجِبُ أَنْ أَعترفَ، مُلاحظة الإنتحارَ؟ أوه. الذي أُلهمَ. |
Ve ortada çok ilginç bir gözlem var. | Open Subtitles | وهُناك مُلاحظة مُثيرة حيال الفعل ،الإبداعي للذاكرة |
Ona bir hediye gönderelim üzerinde de bir not olmalı | Open Subtitles | سَنُرسلُ هدية عند بابِه على سيكون هناك مُلاحظة للقِراءة |
Bana not bıraktın ve onunla randevun vardı, öyle mi? | Open Subtitles | إنزلقتَ a مُلاحظة تحت بابِي، وأنت هَلْ على موعد معها؟ |
Alternatif çıkışları kullanman için bir not bıraktım. | Open Subtitles | تَركتُ مُلاحظة للإسْتِعْمال مخارج تبادلية للتسلق. |
Oradaki bütün biraderlere bir not, kampüsteki yeni ev, Dekan Pritchard'ın eski residansı. | Open Subtitles | مُلاحظة سريعة إلى كُل الإخوة المستقبليون هناك، تم حجز بيتاً جديداً بالحرم الجامعي، .في سكنِ دين بريتشارد السابق |
İçinden şöyle bir not çıkacak: | Open Subtitles | سيكون هناك مُلاحظة في هناك الذي يَقُولُ شيءاً مثل، |
Ona bir not bırakmak istersen iletirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن تكتب لها مُلاحظة سوف أحرص على أن تستلمها |
Görünüşe göre sormama gerek yokmuş. Bıraktığı bir not var. | Open Subtitles | إتّضح أنني أكن بحاجة لأن أسأل، لقد تركت مُلاحظة. |
Görünüşe göre sormama gerek yokmuş. Bıraktığı bir not var. | Open Subtitles | إتّضح أنني أكن بحاجة لأن أسأل، لقد تركت مُلاحظة. |
Düğün gününde, ona bir not gönderdi ve bir daha görülmedi. | Open Subtitles | فى يوم الزفاف. أرسل لها مُلاحظة ولم يُرىَ ثانية. |
Keşke bir not bıraksaydı. Anlıyorsun ya. | Open Subtitles | كنا نتمنى أن يترك مُلاحظة أتفهمين ما اٌقصد؟ |
"Not: Seni Seviyorum"u kime yazdığımı size söylemeye hazırım artık. | Open Subtitles | والآن أنا مُستعدة لأخبركم "عن من كانت أغنية"مُلاحظة أنا أُحبك |
Mermerin ortasına yerleştirdiği el yazısıyla yazdığı bir not. | Open Subtitles | مُلاحظة مكتوبة بخط اليد مُدرجة في وسط الرخام. |
Bu 'iyi geceler' demek için daha neşe saçan bir not oldu. | Open Subtitles | حسناً، تلك مُلاحظة أكثر بهجة للقول ليلة سعيدة |
Bunun için annemin hayatını kaybetmiş olması aslında... ..benim için, galiba sadece bir kenar notu. | Open Subtitles | بالواقع، لقد فقدت أميّ حياتها من أجل ولادتي، بالنسبة ليّ، ربما إنها مُجرد مُلاحظة عابرة. |
İntihar notu bu, allah aşkına! | Open Subtitles | هو a مُلاحظة إنتحارِ، لأجلِ السيد المسيح! |
Çok ilginç bir gözlem çünkü Ben geçen ay şirketin müdürü oldu benim şahsi isteğim üzerine. | Open Subtitles | هذه مُلاحظة مُثيرة للإهتمام، لأنّ (بين) هنا قد جنى مبلغ قرضٍ مِن الشركة في الشهر الماضي بناء على طلبي الصريح. |