| Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama bu başarılı değil. | TED | أنا آسف لإخبارك بهذا، ولكنني لا أعتقد أن منتجك ناجح. |
| Zamanının büyük çoğunluğunu başkalarına yardım ederek geçiren başarılı bir seri girişimci. | TED | هو رائد أعمال ناجح جداً يقضي الكثير من وقته في مساعدة الآخرين. |
| Sonuç olarak, kızlarla başarılı bir çevrimiçi topluluk oluşturduğumuzu düşünüyoruz. | TED | لذا، فإننا نشعر بأننا شكلنا مجتمع إلكتروني ناجح مع الفتيات. |
| - Tamam. Bu güçlü Yankee hücumu karşısında hiçbiri başarılı olamadı. | Open Subtitles | و لا حد كان ناجح في التصدي لهذا الهجوم القوي لليانكيين |
| Aslında biliyorum tabi. Bu, yaşına göre çok başarılı anlamına geliyor. | Open Subtitles | أعني , اعرف معنى ذلك انه يعني ناجح جدا بالنسبة لعمرك |
| Moe Fitch, dünyadaki en saygın ve başarılı hazine kurtarıcısıdır. | Open Subtitles | مو فيتش أكبر شخص ناجح في عالم البحث عن الكنوز. |
| Moe Fitch, dünyadaki en saygın ve başarılı hazine kurtarıcısıdır. | Open Subtitles | مو فيتش أكبر شخص ناجح في عالم البحث عن الكنوز. |
| ...tabi orkaların da hayatta kalması gerek ve başarılı bir av gerçekleştirdiler. | Open Subtitles | والأوركا أيضا عليها أن تبقى على قيد الحياة وقد قامت بصيد ناجح |
| RFF' in nihayetinde başarılı olarak ülkenizde sözsahibi olacağına inanıyoruz | Open Subtitles | وربما قوية بما يكفى لتقوم بإنقلاب ناجح فى الاشهر القادمة |
| - Merhaba, size başarılı bir evliliğin 4 ana maddesini tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | مرحبا , انا احب ان اغطى ما اسمية اربعة ركائز لزواج ناجح |
| Bir dakika benim başarılı evliliğin 4 maddesini mi kastediyorsun? | Open Subtitles | مهلا هل انت تشير الى الركائز الاربعة لزواج ناجح ؟ |
| Eğer haklıysa sorulması gereken neden bu dürtünün sıklıkla başarılı bir biçimde bastırıldığı. | Open Subtitles | لوكان محقا ، فالسؤال هو ، لماذا هذا الألحاح ناجح غالبا فى الكبت |
| Bu babamın nasıl başarılı bir anma töreni yaptığını açıklıyor. | Open Subtitles | هذا ساعدني على فهم كيف يصلني الأمر لاجتماع شمل ناجح |
| Onun kadar başarılı olabilirdim ve bu tamamen sizin suçunuz. | Open Subtitles | كان بإمكاني ان اصبح ناجح مثله. و كل هذا خطأكم. |
| Genç Melissa ile olan ilişkinde.. ..şimdiye kadar başarılı oldun mu? | Open Subtitles | هل كنت ناجح حتى الان في حميميّتك مع ميليسا الصغيرة ؟ |
| Yani nasıl böyle genç yaşta bu kadar başarılı oldun ? | Open Subtitles | مثل, كيف لك أن تكون ناجح وأنت لا زلت شاباً ؟ |
| Bu, yan etkileri çok açık terimlerle anlatıyor. Ve işe yarıyor. | TED | وهذا النظام يعرض هذه الامور بصورة واضحة وهو ناجح |
| Amerika endüstrileşmiş ülkeler içinde aynı anda hem en başarılı hem de en başarısız ülkedir. | TED | أمريكا في نفس الوقت أكثر وأقل بلد ناجح في العالم الصناعي. |
| Garip, biliyor musun, bazen kariyerin yüzünden... canı sıkkın gibi gözüküyorsun ama çok başarılısın. | Open Subtitles | هذا غريب، أنت تبدو أحياناً كارهاً لعملك، لكنك ناجح رغم ذلك. |
| Arnhem Köprüsü'ne şimşek gibi hücumumuz ...kesinlikle muhteşem bir başarı. | Open Subtitles | هجومنا الخاطف على جسر أرنهيم ناجح بكل تأكيد بالتأكيد نجاحا باهرا. |
| Sizin şirketinizin peşinden koşmayacak kadar başarılıyım. | Open Subtitles | انا ناجح لأشير متى اتوقف عن مطاردة صفقاتك |
| - Ben başarıIı deneme diye buna derim! - Deneme bununla bitmiyor. | Open Subtitles | سأسمي ذلك اختبار ناجح حسناً , إنه مجرد نصف الاختبار |
| İşleri daha kötü yapıyor. Bir gün uyanıp kazanan olduğunu düşünüyorsun ama kaybedensin. | Open Subtitles | تستيقذ فى يوم ما و تظن أنك ناجح ولكن الحقيقة انك فاشل |
| Alkol rehabilitasyon programını başarıyla bitirmediğin sürece onu ziyaret etmeyi unut. | Open Subtitles | بدون إكمال ناجح لبرنامج معالجة الكحول |
| Ve siz mezar hırsızlarının tek düşüncesi, onun hit olması! | Open Subtitles | كل ما تفكروا به يا سارقي القبور هو الحصول على برنامج ناجح |
| Babaları da başarılı bir iş adamıydı. Milyonerin tekiydi. | Open Subtitles | و والدهما كان رجل أعمال ناجح مليونير لعين |
| Burada harika bir insan olma şerefine içtiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكري النخب الذي قمنا بهِ هنا لتكوني شخص ناجح و مُذهل؟ |
| Bakanlığa ve Pentagon'a karşı etkili olan rolümüzü sarsacak her şeyden kaçınmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد تفادي أيّ شيء يدنّي قدرتنا على التصرف كشريك ناجح للوزير والبنتاغون |
| Düşünüyorum da genç ve başarılısınız. | Open Subtitles | سأستخدم الخرطوم سيصل الفني في أي وقت انظر لنفسك أنت شاب و ناجح جداً |