| bu örneklerin hepsindeki ortak nokta ise alıcı ve satıcıyı gerçek dünyadan alıp dijital dünyada buluşturma işlevini yerine getirmesi. | TED | ما تشترك به هذه الأمثلة هي نقل هذه الخاصية الأساسية من توافق البائعين والمشترين من العالم الحقيقي إلى العالم الرقمي. |
| Ama şimdilik bu dosyayı başka bir yere pazarlamaya kalkmayın. | Open Subtitles | لكن حاليا ، إنسى نقل هذه القضيّة لأي دائرة أخرى |
| bu sensörlerden gelen veri, ve bu veri bilgisayar yardımıyla cihazlara iletiliyor. | TED | هذه هي المعطيات الحسية، ويتم نقل هذه البيانات إلى الأجهزة عن طريق الكمبيوتر. |
| Ve bu deneyimi masa üstüne getirmek istiyorum. | TED | وأردت نقل هذه التجربة الى سطح مكتب الحاسب |
| İnsanların bu hikâyelere erişimini kolaylaştırmak için tekniği kullanan bir dijital hikâye anlatıcısı olarak, bu hikâyeleri ve sorunları yakalamak işimin bir parçası. | TED | إن نقل هذه القصص والقضايا هي جزء من عملي كراوي قصص رقمي يستعين بالتقنية لتسهيل الأمر على الآخرين البحث عن هذه القصص. |
| Brezilya’da arkadaşlarımızla bu buluşun çin ve Brezilya'da üretimini nasıl artırırız diye konuşuyorduk. | TED | وقد حدثني اصدقائي في البرازيل عن كيفية نقل هذه الفكرة الى البرازيل .. والى الصين أيضا |
| daha uzağa gidiyorlar. Bizim bu bilgiyi halka iletebilmeye ihtiyacımız var | TED | نحن بحاجة إلى أن نكون قادرين على نقل هذه المعلومات إلى عامة الناس |
| Ve sonuç olarak bu büyük kayaları aşağıdan yukarıya taşımalısın ve hepsini mükemmel şekilde uydurmalısın. | Open Subtitles | وبالنهاية يجب نقل هذه الاحجار الضخمة من هنا إلى هنا كما يجب ان يتم رصهم بدقة متناهية |
| Ama bu değerlerini çocuklarına da mı geçirmek istiyorsun? | Open Subtitles | لكن هل تريدين حقاً نقل هذه القيم لأبنائك؟ |
| Bütün bu yükü senin için iki günde götürebilirim. | Open Subtitles | بوسعي نقل هذه الحمولة بأكملها من أجلك خلال يومين |
| Eğer kalacak bir yere ihtiyaç duyarsan, bu eşyaların bir kısmını verebilirim. | Open Subtitles | لكن, يمكنني نقل هذه الأشياء, إذا كنتي تودين البقاء |
| Eğer tayfanıza bu çantaları arabaya götürmelerini söylerseniz biz de mallarınızı verip, uğurlarız sizi. | Open Subtitles | والآن لو أنك ستطلب من حاشيتك نقل هذه الأكياس إلى السيارة فسوف نسمح لك بتغليفها وتحميلها عبر الطريق |
| İşimiz kargoyu olabildiğince hızlı nakletmek. İşimiz bu. | Open Subtitles | مهمتنّا هي نقل هذه الشحنة بأسرع وقت ممكن، هذه هي مهمتنا. |
| bu kutuları yatak odama götürebilir misin? | Open Subtitles | أبمقدوركِ نقل هذه الصناديق إلى غرفة نوميّ؟ |
| Duydum ki, emlak piyasasının çöküşünü temsil eden bu anıtları elden çıkarmak istiyormuşsun. | Open Subtitles | إذن، سمعت أن عليك نقل هذه النصب التذكارية إلى سوق الإسكان الميت |
| bu kadının derhal gezegenden götürülmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يجب نقل هذه الأنثى إلى خارج الكوكب فوراً |
| Eğer bu adamlar tonlarca kokain getiriyorsa bu şekilde gücü olan çok az adam vardır. | Open Subtitles | ،لو كانوا سيهربون أطنانًا من الكوكايين . فهنالك القليل من الأشخاص الذين يمكنهم نقل هذه الكمية |
| Bilgisayarımızı göz önüne koyar, bu şirketi uçurur ama biz pasaklı, akşamdan kalma görünüyoruz. | Open Subtitles | وضع حاسوبنا على الخريطة, نقل هذه الشركة إلى مقام أعلى, لكن إن بدونا مهملين و غير جديرين بالثقة, |
| Belki sadece, bu partiyi arka bahçeye taşımalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا نقل هذه الحفلة إلى الفناء الخلفي |
| Ve bu kaçakçı, o patlayıcıları son duraklarına ulaştırması için kullanıldı. | Open Subtitles | و هذا المهرب الذي تم توظيفه للقيام بعملية نقل هذه المتفجرات إلى وجهتها الأخيرة |