Bu mal varlığını yaratıyoruz ve bu dijital kırıntıların izini arkamızda bırakarak, hayatımıza devam ediyoruz. | TED | نحن نخلق هذا الأصل، ونترك درب فتات الرقمية هذا وراءنا بينما نمضي في الحياة قدماً. |
Pekala, arkadaşım, artık yolumuza devam edeceğiz, bu yüzden o kadar acele etme, oğlum. | Open Subtitles | حسنا صديقي الأن سوف نمضي في طريقنا ليس سريعا هكذا سوني |
Olanları unutalım. Hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | آمل أن نضع ذلك وراءنا، دعنا نمضي في حياتنا. |
Şafakta yola çıkacağız. Gölün içine doğru ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | عند الفجر سوف نمضي في طريقنا إننا سوف نستمر إلى داخل البحيرة |
Teşekkürler ama yemeği bitirince yola koyulacağım. | Open Subtitles | شكراً لكم, لكننا, حالما نُنهي عَشاءنا سوف نمضي في سبيلنا. |
Günahlarımızı itiraf ettik madem, hadi artık hayatımıza devam edelim, ha? | Open Subtitles | بعد إعترافنا بخطايانا، دعينا نمضي في حياتنا |
Bir anlaşma yapıncaya kadar pazarlığa devam etmeliyiz. | Open Subtitles | سيتحتم علينا أن نمضي في المفاوضة حتى نصل إلى اتفاق |
Ona parasını ödeyelim ve gitmeye devam edelim bebeğim, tamam mı? | Open Subtitles | لندفع له و نمضي في طريقنا يا حبيبتي, حسنا ؟ لا أظن بأن المكان بعيد. |
Evet, yolumuza devam ederken bir gök gürlemesi duyduk. | Open Subtitles | حسنا لقد كنا نمضي في طريقنا وكان هناك هزيم الرعد |
Hep devam etmemiz gerek diyorsun. | Open Subtitles | انت دائما تقول انه علينا ان نمضي في التحرك |
Sadece hayatımıza devam edip, tüm bu olanları arkada bırakabilir miyiz? | Open Subtitles | حسنا ايمكننا ان نمضي في حياتنا ونترك هذا الامر في الماضي ؟ |
Tura gelirse eve döneceğiz, yazı gelirse devam edeceğiz yola. | Open Subtitles | الرؤوس تعني أن نعود للمنزل و الذيل أن نمضي في الأمر معاً |
Araştırmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | وهناك أشياء سوف نمضي في دراستها |
Kararı verin ve hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | فوتوا هذا الامر ودعونا نمضي في الحياة |
İkimiz de hayatlarımıza devam etmemiz gerekiyor ama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | علينا ان نمضي في حياتنا , وهذا لن يحصل |
Niçin yaşamaya devam ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا نمضي في هذه الحياة؟ |
Pusulayı bulup külleri onun elinden aldığımızda, yola çıkacağız. | Open Subtitles | حالما نحصل عليها، نسرق الرماد منها و نمضي في طريقنا |
yola çikmadan önce birini daha alacağiz. | Open Subtitles | مازال أمامنا تعبئة أخرى قبل أن نمضي في الطريق |
Sonra yola koyuluruz. | Open Subtitles | ثم نمضي في طريقنا |
- John, hadi yola koyulalım, adamım. | Open Subtitles | جون، دعنا نمضي في طريقنا لا. |