| - Bu bir emirdir! Git! - Frost, annemi de çıkar, olur mu? | Open Subtitles | هذا أمر ، إذهب فروست ، أخرج أمي أيضاً ، أيمكنك ذلك ؟ |
| Buraya gel. Bu bir emirdir. (Çığlık atıyor) | Open Subtitles | تعالى هنا, هذا أمر هذا التطور المتاخر قد اتى الى اذاعتنا توا |
| Bu çok zor. Lizzy için üzülüyorum. Bunu hak edecek bir şey yapmadı. | Open Subtitles | هذا أمر صعب,وأننى لأشعر بالأسف من أجل ليزى فقد فعلت القليل لتستحق هذا |
| Bunda iki küçük çekirdeği alırsınız, birleştirirsiniz ve helyum yaparsınız. İşte Bu çok güzel. | TED | تأخذ ذرتين صغيرتين، تأخذ ذرتين صغيرتين، تجَمِّعهما، تحصل على الهيليوم، هذا أمر جميل جدا. |
| Aslında bu konu stüdyomuzun son on yıldır üzerinde çalıştığı bir şey. | TED | أقصد، هذا أمر ظل الاستوديو الخاص بنا يعمل عليه طيلة العقد الماضي. |
| Resim için elini sık. Bu bir emir. | Open Subtitles | صافحها من أجل الكاميرات يا فرانك هذا أمر |
| - Maskeni tak! Bu bir emirdir! - Nefes alamıyorum! | Open Subtitles | ضع القناع على وجهك هذا أمر لا يمكنني التنفس |
| Hemen maskeni tak. Bu bir emirdir. Nefes alamıyorum. | Open Subtitles | ضع القناع على وجهك هذا أمر لا يمكنني التنفس |
| - Bu bir emirdir, Teğmen! | Open Subtitles | ولكن سيدى التعليمات هذا أمر مباشر يا ملازم |
| Ne yaptığını bilmiyorsun. Hemen dön. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | انت لا تعرف ماذا تفعل ، عد الى هنا ، هذا أمر |
| - Elliot oradan çıkın! Bu bir emirdir. - Albay biz geçit odasındayız. | Open Subtitles | اليوت, أخرج من هناك هذا أمر عقيد, نحن في غرفة البوابة |
| Üssün güvenliği tehlikede. Anahtarını hazırla. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | ميجور انها القاعدة الأمنية لأجرائات الخطر أعد مفتاحك هذا أمر |
| Ve Bu çok basit. | TED | هذا أمر بسيط للغاية، لم علينا أن نهتم بهذا ؟ |
| Bu çok saçma. Sadece basit bir mide ekşimesi. Mahkemenin ilk günü her zaman olur bu. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف ، حرقة عصبية فقط دائما ما تحدث لى فى اليوم الأول للمحاكمة |
| Bu çok ciddi bir durum. Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | هذا أمر جديّ بالنسبة إلينا هل تفهمين ذلك؟ |
| Bu çok mantıksız ama o kadar az adamla ne yapabilir ki? | Open Subtitles | هذا أمر غريب، ماذا يأمل أن يفعل بهؤلاء القلة من الرجال؟ |
| Sonunda adam gibi seks yaptın. Bu çok güzel. | Open Subtitles | أخيراً حظيت بعلاقة جنسية لائقة، هذا أمر جميل. |
| Öyle bir şey ki, gidip anlatsanız, kimse size inanmaz. | TED | هذا أمر إذا ما رويته لشخص ما، فلن يصدق ذلك. |
| Bu bir emir, seni hamam böceği! Kıpırda, hemen! | Open Subtitles | هذا أمر توقيف أيها الأحمـق الاًن تحــرك |
| Bu ciddi bir durum, efendim. Fransız Polisi yolda. Durun! | Open Subtitles | هذا أمر جاد يا سيدي الشرطة الفرنسية في طريقها، توقف |
| Aslında ses için bir çözüm yoktur. Bu iş çok çiddi. Üstelik söz konusu yaş 15-16. | TED | لذلك هذا أمر خطير وهذه أمور تخصّ الخامسة عشرة والسادسة عشرة من العمر |