Bu çay soğumalı, çok sıcak. | Open Subtitles | لابد أن أترك هذا الشاي يبرد. إنه ساخن جداً. |
Herneyse Bu çay da hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | وكما تعلمين لا يعجبني هذا الشاي |
Bu çay yüksek oranda Slabin içeriyor. | Open Subtitles | هذا الشاي يحتوي على الكثير من السلابين |
Bu çayı bağlılığımızın nişanesi olarak kabul edin, Usta. | Open Subtitles | اقبل هذا الشاي من فضلك لإظهار التزامي أيّها المعلّم |
Bu çayı bağlılığımızın nişanesi olarak kabul edin, Usta. | Open Subtitles | اقبل هذا الشاي من فضلك لإظهار التزامي أيّها المعلّم |
Radha ablam Çayı götürmem için bana verdi, ...fakat Çay zehirliymiş. | Open Subtitles | أختي رادها طلبت مني أن أعطيك هذا الشاي ولكن هناك سم في الشاي |
Evet! O Çayı seven tanıdığım kimse yok! | Open Subtitles | نعم لا أحد أعرفه يحب هذا الشاي |
Umarım Bu çay midemi bastırır. | Open Subtitles | آمل أن يستقر هذا الشاي في معدتي |
Aslında, Bu çay, annem için ve yarım aklımla, annelikten başka bir şeye yeteneğim olmadığını Bay Waterhouse'a empoze etmemeliyim. | Open Subtitles | , في الحقيقة , هذا الشاي لأمي وانا لا يجب أن أوقع نفسي على السيد وترهاوس بمستوى عقلي والعجز العام لأي شي أكثر ماعدا الأمومة |
Anne, Bu çay çok sıcak. Ve iğrenç kokuyor. | Open Subtitles | أمي, هذا الشاي ساخن جداً ورائحته كريهة |
Hey, Bu çay dünden kalma mı? Hayır, geçen haftadan kalma. | Open Subtitles | هل هذا الشاي من أمس؟ |
Bu çay haşlanmış yaprak suyundan farksız. | Open Subtitles | ! هذا الشاي ليس إلا عصير ورقة ساخن |
Ve bu arada Bu çay, inanılmaz olmuş. | Open Subtitles | و هذا الشاي بالمناسبة .. رائع |
Bu çayı içtikten sonra eminim ki İnkalar bile araba kullanamaz. | Open Subtitles | أنا متأكد أن حتى قوم الإنكا لا يقودون بعد شرب هذا الشاي |
Sıradan insanlar asla Bu çayı tadamaz. | Open Subtitles | هذا الشاي. عامة الناس ليس لديّهم فرصة لتذوقه. |
Asiller Bu çayı alırsa İmparatorluk Sarayı hapı yutar! | Open Subtitles | إذا كان كل النبلاء يتناولون هذا الشاي فالبلاط الإمبراطوري قُضي عليه. |
Sen Bu çayı içeceksin ve yatağa gideceksin eğer mide sıkıntısıysa uyuman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت شرب هذا الشاي وأنا أضع لك سرير لأنه إذا كان هو علة المعدة تحتاج إلى النوم. |
Sırf Bu çayı içebilmek için herkesten iki gün erken gelmiştim aslında. | Open Subtitles | لقد أتيتُ يومان من قبل بإرادتي وذلكَ حتىَ أتمكن من شرب هذا الشاي. |
Ve Bu çayı üç ay süreyle içtim. | TED | وقمت بشرب هذا الشاي لثلاثة أشهر. |