bu durumu ilk farkeden ve alarm zillerini çalan ilk kişidir. | TED | انه هو الذي اكتشف لاول مرة هذا الشرط وقرع وأجراس الإنذار. |
bu koşul nakit para istemenizden önce mi, sonra mı ortaya çıktı? | Open Subtitles | هل جاء هذا الشرط قبل أم بعد إصرارك على الدفع نقداً ومقدماً |
Cortlandt'ın aynı benim çizdiğim gibi yapılacağına dair sözleşme yapıp imzalamıştık, ben çizimi bu şartla yapmıştım. | Open Subtitles | أنت أبرمت معى عقداً على أن تبنى الكورتلاند تماماً كما صممتها، أنا صممتها على هذا الشرط فقط |
- bu şartla yaşamayı kabul etmiştin! - Biliyorum, ama yapamıyorum! | Open Subtitles | لقد وافقتى على هذا الشرط أعرف اننى وافقت و لكنى لا أستطيع |
Sadece 60 gün sürmesi gerekiyordu, bu koşullarda onaylanmıştı. | Open Subtitles | كان يجب أن يدوم لستين يوماً فقط لقد تم تفعيله تحت هذا الشرط |
bu durum, genelde, ölümden birkaç saat sonra gerçekleşir. | Open Subtitles | يحدث هذا الشرط عموما عدّة ساعات بعد الموت. |
bu çok mantıksız. Niye Scobie'nin akciğerleri aynı durumda değildi? | Open Subtitles | لكن الذي لا يجعل أيّ إحساس الذي رئتين سكوبي لم شوّف هذا الشرط نفسه. |
bu olay bir ay önce aniden ortaya çıkmış. | Open Subtitles | هذا الشرط جاء فجأة جدا قبل حوالي شهر. أنسون تذكي، هو عمل هذا لي. |
Eğer bu sorun ortadan kalkarsa dava bir anda çözülür! | Open Subtitles | نحن قريبين من إغلاق ملف القضية ، إن وضح هذا الشرط فسنكون أعدنا حلها في خطوة واحدة |
Eğer bu sorun ortadan kalkarsa dava bir anda çözülür! | Open Subtitles | نحن قريبين من إغلاق ملف القضية ، إن وضح هذا الشرط فسنكون أعدنا حلها في خطوة واحدة |
Silindirleri bu durumda bulduysam, bir kapanmaya bakıyor olurdun. | Open Subtitles | إذا وجدت أن هذا الشرط في اسطوانات ، أنت كنت تبحث في الاغلاق. |
bu, dalgıçlık eğitimine mani olurdu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الشرط من شأنه أن يمنع تدريب الغواص |
bu durumun özel olduğunu ve insanları kurtarıp bir tür evrim gerçekleştirdiğini düşünecek kadar gençsin. | Open Subtitles | شاب كفاية لتعتقد بأن هذا الشرط, انه خاص وانت تقوم بإنقاذ الناس |
Benim bir rahatsızlığım var ama doktorlar, bu rahatsızlığa bir çare bulamıyor ama beni çok rahatlatan bir madde var ki sizin gibilerin bunu temin etmesi benden çok daha kolay oluyor. | Open Subtitles | ترين, أنا لدي هذا الشرط, و الأطباء هم من لا يساعد كثيراً على هذا الشرط المعين, لكن, لكن هنالك مادة, |
Seni şehrin dışına sürdüğümüzde bu hakkından vazgeçmiştin. | Open Subtitles | لقد تخليت عن هذا الشرط عندما التقينا بك في المدينة |
Eğer bu şartları kabul etmezseniz, başkanınıza gidin. | Open Subtitles | إن كان هذا الشرط غير مقبول فلتتحدثوا إلى الرئيس |
Benim edindiğim bilgileri göre ki yanlıyor da olabilirim ailen bu istek için bir istisna yapmış. | Open Subtitles | وفقاً لمعلوماتي وقد تكون خاطئه ان والديكِ استثنوا هذا الشرط |
bu durumda ne kadar... takımda kalp kalmayacağınıza karar verin. | Open Subtitles | فكروا في ما إذا كنتم تريدون التواجد في هذا الفريق أم لا! تحت هذا الشرط! |
Bayan Scully, ben geldiğimde bu haldeydi. | Open Subtitles | - الآنسة. سكولي كان في هذا الشرط عندما وصلت للمساء. |
bu halde yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | هي لا تريد العيش في هذا الشرط. |