| Bu hiç de iyi gözükmüyor. Senin paranı almadı, değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يبدو جيدًا ، لم يأخذ مالكِ أليس كذلك ؟ |
| Bu hiç de yaratıcı değil. | Open Subtitles | إن هذا لا يبدو مبدعاً مطلقا. أجل ، ولكن لا |
| Bu pek Luther Stickell hakkında duyduklarımızla bağdaşmıyor. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مثل لوثر ستيكل الذي سمعت عنه؟ |
| "Bu çok zor olmadı. Bunun yanında, gitmemize izin verdiler." | Open Subtitles | هذا لا يبدو صعباً اضافة الى انهم تركونا نرحل |
| - Finn'in yapacağı bir şey değil bu. - Evet, değil. | Open Subtitles | (هذا لا يبدو (فين - كلا، لا يبدو - |
| İyi bir eğitim alacakmış gibi gelmedi bana. | Open Subtitles | هذا لا يبدو أنّه سينال تدريس جيّد. |
| Ben uzman değilim, ama Bu pek finansla ilgili bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | أنا لست خبير و لكن هذا لا يبدو أمور مالية |
| Bu hiç iyi görünmüyor Chris. Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هذا لا يبدو جداً كريس ألديك أي فكرة اين نذهب ؟ |
| Bu hiç mantıklı değil. Neden bunca ekipmanı burada bıraksınlar? | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقياً لماذا ترك الباقي هُنا ؟ |
| Bu hiç bir şey demek değil ama bende senden hoşlandım... | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقياً على الإطلاق لكنني معجبٌ بكِ أيضاً، لذا... |
| Evet... Sahne bunu gerektirdiğine göre. Bu hiç uygun olmadı. | Open Subtitles | اذا كان هذا مايتطلبه المشهد هذا لا يبدو صحيحا |
| Bu hiç de yerinde olmamış. Bu performans ölçümünün kriterlerini izah edebilir misin? | Open Subtitles | هذا لا يبدو مُقنعاً، هلّا تخبرنا كيف قيّمت آداءنا؟ |
| Bu hiç mantıklı değil. Üçgenin merkezi burası. | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقيًّا بالمرّة إنّنا في مركز المثلث |
| Ama Bu pek güvenli görünmüyor. Çalıştıran adam da pek kılıksız. | Open Subtitles | لكن هذا لا يبدو آمناً والرجل الذي يديرها يبدو مزرياً |
| Kişiliği düşünülürse Bu pek de mümkün değil. | Open Subtitles | هذا لا يبدو عملياً تماماً أن تعطيها شخصيتها |
| Bence harika birisin ve mutlu olmanı isterim ama bu, pek doğru bir şeymiş gibi gelmiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ رائعة وأريد أن تكوني سعيدة ولكن هذا لا يبدو صحيحاً |
| Bu çok Hristiyanca olmadı değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يبدو من أعمال معتنقي الديانة المسيحية , أليس كذلك ؟ |
| Hiç Lennox'ın yapacağı bir şey değil bu. | Open Subtitles | هذا لا يبدو من طباع (لينيكس) |
| Hiç David'in yapacağı bir şey değil bu. | Open Subtitles | (هذا لا يبدو من شيّم (ديفيد |
| Yetki sende gibi gelmedi bana. | Open Subtitles | .هذا لا يبدو موقف قوة بالنسبة ليّ |
| Pek yoğun çalışıyormuşsunuz gibi gelmedi bana. | Open Subtitles | - هذا لا يبدو و كأنكم كنتم تعملون بجِد؟ |
| Çünkü, yapılması hoş bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | لأن هذا لا يبدو شيئاً جميلاً أن تفعله |